Ahlen, 29 Nisan 2018
ANADİLİ…Türkçemiz….Yurtdışında Anadilinin Önemi ve Kültür…
Anadili
Anadan-babadan ögrenilen konuşma, iletişim aracı
Kültür
Gelenek ve görenekler
Her ulusun olmazsa olmazlarıdır.
…………………………
Yıllarca yurtdışında yaşıyorum, ne yalan söyleyim….belki mesleğimin bir gereği, belki yaşadığım ülke koşullarının zaruri bir öğretisi, ama sebebi her ne olursa olsun, anadilinin öneminin çok ama çok büyük olduğunu öğrenebildim. Ayrıca, ekmeğimi anadil derslerinden kazandım…………………
………………………
İvriz İlköğretmen Okulunda edebiyat dersleri öğretmenleri başta olmak üzere tüm öğretmenlerimiz tatlı-doğurgan zengin dilimize çok önem verirdi…….Verirdi, düşünüyorum, taaa altmışlı yılların eğitim politikası. Onunla da yetinmiyen öğretmenimiz Nuri Güngör taşlık çorak olan Sütünlü Tepesinin okulumuza bakan yamacında açık hava tiyatro yeri yaptırdı, bizzat kendisi başta olmak üzre ben de çalıştım……………tabii olarak bir gaybili Mustafa için Sütünlü Tepesi koyun-kuzu gütmekten başka bir işe yaramazdı. Derdim kendi kendime, yahu ne yaparız, gülerdim kendi kendime.Çok fazla faaliyet olmasa da birşeyler yapıldı, ama en önemlisi hepimizin kafalarına birşeyler de kazındı.
……………………………….
Anadili ve dilimiz TÜRKÇE……..
Yaşadığım ülkede ülke insanlarının yanında anadilimizi konuştuğumuzda hemen hatırlatırlar, hatırını kırarak:
„Burası Alamanya, alamanca konuşulur“………….aynısını ben kendi çocuklarımla ülkemizde uygularım elbette, üstelik gerekçesi var.
………………………………..
Osmanlı döneminden mi kalma, nereden gelir niyedir bilemem ama her ise biz Türkler yabancılara ve dillerine hayranıyız. Yanlış anlamam gerek, öğrenebildiğin kadar dil öğren, isterdim ki beş-altı yabancı dil konuşabileyim. Ama önce kendi anadilini konuşabilmekten öte irdeleyebilmek gerek. Almanya da yirmi iki sene meslek hayatımı eğimini aldığım İvriz pirensipleriyle vermeye çalıştım, bir miktar verebildiğimi çoluk-çocuk sahibi olmuş ders verdiğim öğrencilerim söylüyorlar, cocuklar gibi seviniyorum söylenen sözleri duydukça……tavsiyelirimi de dinliyorlar.
……………………….
Dil herşeyden önce bir kültür ve benliktir.
……………………………..
Çok ama çok üzüldüğüm iki husus var :
Birincisi ; yarım yamalak alamancasıyla velilerin kendi öz çocuklarıyla alamanca konuşmaya garet etmeleri, daha vahim olanı ise ; arap çorbası misali her İki dili çorba yaparak konuşması……
Sevecen ve küfürlü günübirlik konuşmalarda çoğunluk anadili, sıkıştığında alamanca.
Örneklendirmem gerekirse:
…………………………………………..
Bahnhofa gidiyorum
Arbeitsama gidiyorum
Komm
Kindergartina gidiyorum
Einkaufe gidiyorum
Meine eltern iyi/kötü
İch fliege türkiyeye
Urlaub yapıyorum
Ya
Nein
……………………
Sayısız örnekleri var, hepsini yazmam mümkün değil….
Kültürel etkinliklerin hiç ama hiç bir değeri zaten yok……….
Sadece:
Düğünlerde
Bayramlar bir nebze
Cenaze namazlarında
Taziyelerde
Ve benzeri …..
Ve
Sadece camiye gitmek….
……………………
Türkçe derslerime istisnasız kürt kökenli vatandaşlarımızın çocukları katılmıştır, mecbur olmamalarına rağmen. Ben derslerimde samimi olarak her öğrencime anadilleri olan kürtçeyi unutmamalarını, anadilinin önemini her daim söyledim. Vazifemdi, zira kendim anadilimiz Türkçe Derslerinden ekmeğimi kazandım.
…………………………….
Uzun yıllar yurtdışında yaşamanın sonucu olarak iyi bir Türkçe bildiğimi söyleyemem, ama kültürümüzü ve dilin önemini her daim söylemişimdir, devam da edeceğim.
……………………..
mustafa dumlu