Ahlen, 06.06.2009
Yiğitler (Sorsavuş) Köyü !970-76 Dönemi Öğrencilerime
 
Öncelikle aramızdan ebediyete ayrılan arkadaşlarımızı saygı ile anar Allah’tan rahmet diler,ailelerine sabır temenni ederim.
 
Sizlerden gelen mektuplarınız beni çok mutlu ediyor,bu nedenle yeniden sizlere hitap etme ihtiyacı duydum.Ayrıca yazacağınız iletileri direk web sayfamın „ Misafir „ bölümüne yazarsanız,görüşemediğiniz arkadaşlarınızla da haberleşme imkanı elde etmiş olursunuz.
 
Otuz yıla yakın meslek hayatımın her gününü mesleğime gönül vererek çalıştım,hele ilk yıllarımın köyünüzde geçen her anı idealist olarak çalışmamım sonucu,sizlerden gelen menmuniyet ifadeleri ile meyvesini vermiş oluyor,ki benim de ne kadar mutlu olduğumu bilmenizi isterim.
 
Meslek hayatım boyunca birkaç konuda çok dikkatli oldum : İlk olarak samimi ve dürüst çalıştım,her zaman doğru bildiğim herşeyi aktarmaya çalıştım.İkinci olarak ,özel hayatımı,siyasi görüşümü hiçbir zaman sizlere aktarmaya çalışmadım,üstelik tahmin edemiyeceğiniz kadar siyasiydim.Üçüncü olarak sosyal faaliyetlere gerektiği önemi vererek ders harici zamanlardan fedakarlık yaparak her çocuğun kendine güven duymasını başarmaya çalıştım,ki sosyal faaliyetlerin eğitimdeki yeri çok önemlidir.Her ne kadar görünüm olarak sert bir tabiat sergilesem de sizlere sevecen yaklaşım göstermeye ve dersleri sevdirmeye çalıştım.Daha buna benzer diğerleri de. Aynı hassasiyeti yurtdışı meslek haytımda da yapmaya çalıştım.
 
Yalnız,benim de sizlerden bir isteğim olacak; olumlu veya olumsuz anılarınızı yazarsanız bu sayfada yayınlarız,anılarımızı beraberce paylaşmış oluruz.İmkansız ama tek bir arzum var,sizlerle köyünüz ikokul bahçesinde bir araya gelebilmek.Bu istek,hayalden öteye gidemez,biliyorum ama düşünmeden kendimi alamıyorum..
 
Benim anılarım oldukça çok olup hepsini yazmak olanaksız.Her sene kutlamış olduğumuz „23 Nisan Ulusal-Egemenlik Çocuk Bayramı „ hayalimden hiç gitmez,ki ben kendim de ilkokul öğrencisi iken aynı şekilde kutlardık.Yine her sene en az bir kez olmak üzere müsamere programları hazırlardık,güzel olan tarafı anne ve babaların ilgisinin yüksek olması,katılımın yeterli olmasıydı.
 
Derslerimizin canlı geçtiğini rahatlıkla söyleyebilirim.Hatta dördüncü ve beşinci sınıfa geldiğinizde o kadar olgun hale gelmiştiniz ki,ben sınıfta olmamaksızın derslerin devamı kendiliğinden gelebiliyordu.
 
Bir anımı burada anlatmak istiyorum.Mesleğe ilk başladığım 1970 yılında sizlerle birinci sınıfla okul binasının ilk giriş kapısı olan sınıfta başladık.Okula gelen giden o sınıftan görülürdü.Ben yeni,on sekiz yaşında acemi,tecrübesiz ve bir kış günüydü.Okulun bahçesine bir jip geldi,önünde valilik flaması da yoktu.Sonradan öğrenmiştim,Yozgat Valisi,devamlı gezer denetimlerde bulunurmuş.Direk benim sınıfa giriverdi,üstelik kapıyı da çalmadan.şaşırdım,kim olduğunu anlamaya çalıştım,bir şey de anlayamadım,okul müdürünü sordu nerede diye.Bilmediğimi söyledim,lojmana gitti ve kapıyı çaldı.Sadece müdüre kızdığını söylediler.Gerçekten şaşkına dönmüştüm,birden ne yapacağımı bilememeksizin.
 
Evet,ben de sizlerden anılarınızı yazarak beraber paylaşmayı arzu ediyorum.
 
Hepinizi candan kucaklar,sağlıklı,başarılı yıllar temenni eder ülkemize faydalı birer evlat olarak hizmet etmenizi beklerim.
Mustafa Dumlu

Please publish modules in offcanvas position.