Ahlen, 15.09.2009
Yiğitler Köyü Ve Ilıca                           
 
Nevşehir Kozaklı’ya on, on iki kilometre uzaklıkta olan Yiğitler Köyü’ne ilk geldiğim yıla kadar tabii olarak yerden çıkan sıcak su görmemiştim. Ilıca’yı ilk gördüğümde ılık su olduğunu bilmemeksizin çamaşır yıkayan köy kadın ve kızları için  içimden kendi kendime „Neden bu kadınlar çamaşırlarını burada yıkıyor „ diye sormuştum.
 
Şinasi ile beraber kaldığım yıllarda bol ve boş olan zamanlarımızı yürüyüşler yaparak değerlendirirdik.Köye kuşbakışı bakan okulun havlu kapısından itibaren köyün içine giden ve devamı Üçobalar ve Başpınar’a devam eden,  köyü çıktıktan sonra hafif hafif bayır olarak Üçobalar’a devam ederek giden yolda çok gezinirdik, köy halkı ile de yavaş yavaş tanışma şansımız oluyordu.
 
Köyün kuzeyine düşen Üçobalar ve Başpınar yolu köyü adeta ikiye böler, köy çıkışındaki köprüyü geçtikten sonra yavaş yavaş bir bayırla Başpınar Yolunda gezinti yaparken Yiğitler Köyü’nü güneyinden bir başka görür, görünmeyen evlerini de görmüş olursunuz. Yüzlerce kez Şinasi ile bir kavşak konumunda olan köyün her yöne uzanan yollarında yapmış olduğumuz gezintiler bizim için bir terapi gibiydi. Sohbetimiz sonsuzluğa uzanan bir yol gibiydi, her nedense sürekli bir mevzumuz olurdu konuşmak için.
 
Düşünüyorum da zaman zaman, acaba aynı derin ve samimi sohbetimiz bugün için mümkün olabilir miydi ? Köyün kuzeyine düşen ve sanki bir sınır çizen Ilıca sadece köy için değil, Ilıca kenarında konaklayan ve sepet ören Romanlar için de bir hayat kaynağıydı. Yaz aylarında gelirlerdi sanırım, epeyce de kalırlardı, güzel de çay demlerlerdi, ziyaretlerine giderdik, çay ikram ederlerdi.Üstelik bilmedikleri yöre de yoktu, taaa bizim köye kadar olan Ereğli Ovası’nı benden iyi tanıyorlardı.
 
Köyün bulunduğu bölgenin jeopolitik yapısını bilmiyorum ama taa benim zamanımda Ankara’dan üniversiteli bir gurup araştırmacının köyün civarında araştırma yaptıklarını biliyorum. Kozaklı’daki sıcak suyun, hamamın varlığını bilmeyen yoktur.Şinasi’nin memleketi olduğu için sık sık giderdik. O zamanlar küçücük küçücük evcikler vardı, günlüğü beş liraya kiralanabilirdi. Temizlik işlerini orada yapardım. Ilıca ile Kozaklı’daki sıcak suyun direk bağlantısını bilmiyorum, ancak yerin altında bağlantısı kesin olarak vardır.
 
Suyunun temizleyici özelliğini öğrencilerimin benim kilimimi yıkamaya götürdükten sonra öğrendim.Bekar adamın kilimini düşünün, ne kadar temiz olabilir, çoğunluk ayakkabı ile girilen çıkılan bir kilim, yıkandıktan sonra kilimin temizliği hemen farkediliyordu.
 
O günlerde Öz vardı, Öz gerçekten bir Öz’dü , araziye hayat veriyordu. İlk yıllarımda balık tutulduğunu görürdüm. Bilmem şimdilerde Öz ne durumda. Dünyadaki iklim değişikliğinden mutlak etkilenmiştir.
 
Yazımın sonunda Yiğitler Köyü’ne sitesi vasıtası ile yapmış olduğu hizmetlerinden dolayı Yaşar Cenk’e özellikle teşekkür ederim. Uzaktaki insanları bir araya getiriyor, buluşturuyor.
 
Bütün Yiğitler Köy halkını saygı ve sevgiyle selamlarım.
Mustafa Dumlu

Please publish modules in offcanvas position.