Ahlen, 09.08.2009
Sınıf Gezileri, Winterberg-Almanya
 
Türkiye’de bütün okul hayatım boyunca hiç sınıf gezilerine katılamadım.Maddi olanaklarım zaten buna hiç müsait değildi.Sadece Yiğitler Köyü’nde kendi sınıfım beşinci sınıfları Nevşehir, Ürgüp ve Göreme’ye götürmüştüm.Sınıf gezisi olarak yaşadığımın hepsi bu kadardır.
 
Almanya’daki öğretmenlik yıllarımda yeterince sınıf gezilerine katıldım.Ders yılı başında öğretmenler konferansında yapılacak sınıf gezileri ve refakat edecek öğretmenler tesbit edilir, veliler bilgilendirilir ve rızası alındıktan sonra gezi parası okulun hesabına yatırılır.
 
İlkokullarla (birden dördüncü sınıfa kadar) yapılan sınıf gezilerine Türk Çocukları genellikle katılıyor, veliler sorun çıkarmıyor. Ortaokul (beşinci sınıftan onuncu sınıfa kadar) kız öğrencilerinde sorun yaşanıyor kız öğrenci olmasından dolayı.Aynı şekilde beşinci sınıftan onuncu sınıfa kadar lise öğrencileri de sınıf gezileri yapıyor, o tür okullarda biraz daha az sorun yaşanıyor, çocuğun lisede okumasından dolayı.
 
Sınıf gezileri normal bir ders mahiyetinde olup geziye katılmak derslerin gereğidir.Gezilere katılmayan öğrenciler okula devam etmek zorunda olup kendi sınıfı gezide olduğu için bir başka parelel sınıfta derslare devam eder. Bazı velilerimiz doktordan hastadır diye belge getirerek bu sorunu aklınca çözmüş oluyor, ama öğrenci için kazanım değil kayıp bir zaman, kaçırılmış bir fırsat oluyor. Zira her sınıf gezisi bir amaca hizmet eder, keyfi bir turistik amaçlı izin değildir.
 
Sınıf gezilerini sadece ilkokul öğrencileriyle yaptım.Paul-Gerhardt-İlkokulu ile Winterberg Şehrindeki bulunduğumuz Ahlen Şehrinin pansiyonunda sınıf gezilerine refakat ettim.Pansiyon dediğim, Ahlen Belediyesi Winterberg Şehrinde otel gibi bir bina yaptırtmış, bina ve her türlü şeyden sorumlu olmak üzere bir aileyi görevlendirmiş, günlük yeme-içme ihtiyaçları için işçi çalıştırıyor, her öğrenci kendi yatak takımlarını ve diğer temizlik işleri için gerekli eşyalarını beraberinde götürüyor.
 
Önceleri geziler sekiz-dokuz gün iken sonraları beş güne indirildi.Akşamdan ertesi günün planı öretmenlerce yapılır, mutlaka her gezinin olmazsa olmazlarından en az günlük beş ile on beş kilometre yürüyüş yapmak.
 
Pansiyon şehir dışında olup iki kilometre uzaklıktadır.Amaç şehir yaşamından mümkün mertebe uzak, tabii olarak öğrencilerin evlerinden ve ailelerinden ayrı kalarak kendi sorumluluklarını üstlenebilmek. Zira hiç bir çocuğa istisnasız olarak öncelik tanınmaz, her çocuk üzerine düşen sorumluluğu yapmak zorunda, kural ve kaidelere uymak zorunda, evindeki gibi istediğini yapma hakkına sahip değil.
 
Ben gerçekten çok tecrübe edindim, gerek gezinin beraberinde getirdiği getirileri, gerekse beraber gittiğimiz Alman Öğretmenlerinden.Genellikle üç öğretmen refakat eder, bir öğretmen birinci derecede sorumlu ve söz sahibi olur.Türk Öğrencilerinin gittiği bütün gezilere bir Türk Öğretmeni olarak eşlik ettim, velilerimizin çocuklarını tasasız göndersinler diye.
 
Pansiyon bir bina olup tam ortadan bir kapı ile ayrılır veya kilitlenir.Bir tarafta kız öğrencileri, diğer tarafta erkek öğrencileri gecelerler.Yani kız ve erkek öğrenciler yatma saatinden itibaren tamamen ayrılırlar.Olabilecek her türlü olumsuzluklardan öğretmenler sorumlu olup oldukça sorumlu bir görevdir.En az on beş kere bu tür gezilere severek katıldım, öğrencilerin de ayırımsız menmun olduğunu biliyorum.Bizim Türk Çocuklarının sorunu ; evde serbestliğe alışmışlığın ve ev yemeğine alışmış olmanın pansiyonda olmaması.
 
Gündüzleri kilometrelerce ormanda yürüyüş yapılır, bir kez şehirde alışverişe gidilir, akşamları eğitici ve öğretici filimler gösterilir, topluca oyunlar oynanır, en önemlisi, bölge coğrafi olarak tanınmış olur.
 
Her gezide yaşadığımız, bazı öğrencilerin ailelerini aşırı şekilde özlemesi.Bir seferinde o kadar olduki, bir kız öğrenciyi ailesine telefon açarak gelip almasını söyledik.Gezi parası haliyle yanmış oluyor.
Öğrencilik hayatımda yaşayamadığımı burada meslek hayatımda yaşayabildim.
Mustafa Dumlu

Please publish modules in offcanvas position.