Ahlen,05.07.2009
Köy Enstitülerinde ve Öğretmen Okullarında Öğretmenlerin Uyum İçinde Çalışmaları
Uyum,her konuda çok önemli bir olgudur.
-Uyumlu insan,
-Uyumlu çalışan vücut organları,
-Trafikte uyumlu araba sürmek,
-Devlet kurumlarının uyumlu çalışması,
-Bağ,bahçe kazarken işçilerin uyumlu çalışması,
-Yemek pişirirken bile besinlerin birbirine uyumu,
Daha bu örnekleri artırmak mümkün.Uyum derken,birbirini tamamlayan,harmonili bir bütünlük arzeden durumları kastediyorum.Farklı yorumlar getiren anlayışlar da olanaklı elbette.
Benim üzerinde durmak istediğim,aynı zamanda yaşadığım ve uzun uzun yıllardan sonra karşılaştığım edebiyat hocamızın bizzat kendi söylediği,anlattığı uyumdan sözetmek istiyorum.
Küçük sınıflardayken pek bir şey bilemiyorduk.Üst sınıflara geçtikçe daha iyi farkeder olduk.Sistem nasıldı,o durumları pek kestiremiyorum ama şartlar uyumu beraberinde getiriyordu.En azından İVRİZ o konumdaydı.Bin ikiyüz dönümlük arazisiyle,kendi dönersermayesiyle,okul personeli,işçisi,memuru,öğretmen ve öğrencileriyle başlıbaşına büyük bir aile,küçücük bir devlet gibiydi okulumuz.
Şehire on iki kilometre uzaklıkta,küçük kendi reviriyle ve sıhhıyesiyle kendi ihtiyaçlarını giderebilen bir okul,bu okulda görev yapan öğretmenler adeta bir gurup çalışması yarışında gibiydi.Bildiğim kadarıyla kırk civarında öğretmen sayısı ve bu öğretmenlerin uyumlu çalışması biz öğrencilere de aynen sirayet etmişti.
Konya’nın uzak ilçelerinden okula yeni başlayan anakuzularını düşünün,fakirlikleri her haliyle belli olan bu yavrular birşeyler öğrenmek üzere gelmişler,önceleri korkak ve ürkek bakışlar ile kısa sürede kendilerini bir aile ortamında hissederek okulun genel havasını teneffüs etmeye başlarlar.Motivasyon baştan belli,her öğrenci okumak,öğretmen olmak amacı ile geldiği için zorluğun birazı ta baştan aşılmış oluyor zaten.İsteksiz olan öğrenciler de okulun genel havası içerisinde beraberce sürüklenmiş oluyor.
Yatma ve sabah kalkma saatleri hep aynı,sanki bir nevi askerlik.Hatıralar,iyi veya kötü yaşanmışlıklar beraber,bazan „Hababam Sınıfı“ filminde olduğu gibi paylaşımlarımız beraber,yemekhanede yemeklerimizi hocalarımızla beraber aynı yemekleri yerdik,tabii hocalarımızın yemek masaları ayrı olmak üzere.
İvriz denince SALİH USTA’yı anmamak en büyük haksızlık olur,ona keza yine SALİH BEY’i aynı şekilde anmamak en büyük haksızlık olur.Salih Bey,İvriz’in yapımında bulunmuş,bütün ömrünü okula adamış,Tarım-iş ve Dinderslerimize girerdi.Salih Usta ise okulumuzun marangozu,elektrikçisi,tamircisi,şoförü,kısacası herşeyiydi.
Bütün bu birliktelikler biz öğrenciler üzerinde olumlu gelişmelere,kişilik gelişmelerine,birbirimizle gayet olumlu ve uyumlu bir şekilde mezuniyetimize kadar devam etmiştir,öyle zannederim ki,benim gibi bütün arkadaşlarım da aynı düşünceleri paylaşırlar.
Burada bizlere emeği geçen başta hocalarımız olmak bütün okul personelini saygı ile anar,ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum.
Mustafa Dumlu