Ahlen, 17.08.2009
İvrizlilerde Yürüme Alışkanlığı, Tempolu Yürüyüşler
 
Bazı alışkanlıklar vardır ki unutulamıyor.
 
Olanaksızlıklar ; olanaksızlığı olanaklıya ve alternatiflere yöneltiyor.Biz İvrizlilerin en büyük olanağı olan zamanı en güzel değerlendirebildiğimize inanıyorum.Müebbet hapse mahkum olan bir insanı düşünmeli, ne yapar bu adam dört duvar arasında, sürekli uyuyamaz, kendini meşgul edebilecek alternatifleri arayacaktır.Biz İvrizlilerde zaman sıkıntısı olmadığı için kendimize ve şartlarımıza göre alternatifler bulduk, çok da güzel bir şekilde değerendirebildik diyebilirim.
 
Öğle paydoslarında uzun olmayan aradaki sürelerde Ziraat Yolu asfaltta kordonboyu yürüyüşleri yapardık.O derinleşmiş sohbetlerimizi zil sesi bozar ve hızlı hızlı dershanelere koşardık.
 
En güzel olanı, akşam yemeğinden sonra okuldan her yöne müsait olan gezintilerimizi yapmaktı.Sadece öğretmen lojmanlarının arasından pek geçmemeye çalışırdık.En rahat şekilde sigaralarımızı okulun dışındaki yapmış olduğumuz gezintilerimizde içebilirdik.Yatakhanelerimizde ancak tuvaletlerde içebilirdik, o da büyük bir korku içinde.O tuvaletler ki, düşünün yetmiş öğrencinin öğrenci olarak kullandığı tuvaletler.Su deposu yukarıda olan tuvaletin suyunu açmak için o ince zincirleri çektiğimizde çoğunluk zincirler de ellerimizde kalırdı.Okulda sigara içerken yakalananlara ceza da verilirdi.Ama hiçbir arkadaşımız sigara içenleri öğretmenlerimize gammazlamadı, gerçi gammazlayan aramızda barınamazdı.Aynen „Hababam Sınıfında „ olduğu gibi.
 
Akşamları, yarı aydınlık yarı karanlıkta gezinti yapmak daha bir ayrı olurdu. Bazan arkadaşlarımızdan Durlaz ve okulun kendi bahçelerine de gezinti yapanlar olurdu, her türlü meyvenin ve özellikle üzümün bolluğunda gezintilerin tadı daha da bir güzelleşirdi.
 
Hafta sonları cumartesi günleri dolmuşlarla Ereğli’ye gidebilen arkadaşlarımızın dönüşlerinde anlatacak çok konuları olurdu.Yüz yirmi beşer kuruştan gidiş-dönüş iki buçuk lira dolmuş parası, bir lira civarında sinema parası, elli kuruşa yarım ekmek çemeniyle beraber ve yirmi beş kuruşluk da ayçiçeği, yani beş Türk Lirası olan bir öğrenci o parayla gider-gelir, karnını doyurur, eğlenceliği dahil, değme keyfine…….
 
Sinema zevkinden öte biz İvrizliler için daha önemli olanı ; sinema başlayıncaya kadar Ereğli içinde dolaşmak.Ereğli o zamanlar da oldukça gelişkin ve sosyal, gezmeye değerdi.Hele bizler için önemi, okulumuzda sivil yoktu, bir nevi askerlik gibi bir şey, okuldan şehre inişimiz adeta kuzuların pininden çıkıpta hoplayarak-zıplayarak koşuşturması gibi bir durum. (pin, kuzuların toplu olarak analarından ayrı kaldığı yer)
 
Gezmelerimizi guruplar halinde yapardık.Ereğli’den de öğrenci olsa da çoğunluğu Konya-Ermenek, Beyşehir, Seydişehir, Karapınar, Karaman, Ilgın, Cihanbeyi, Kulu, Sarayönü gibi kazalardan gelen öğrenciler teşkil ederdi.Ereğli, o arkadaşlarımız için yabancı sayılırdı.Ereğli’liler biz İvrizlileri yürüyüşümüzden ve elbiselerimizden hemen tanırlardı ve  „İvirzliler gelmiş, İvrizliler geziyor, gidiyor „ şeklinde tanımlar, konuşurlardı.
 
Nedendir bilmiyorum ama yürüyüşlerimiz bir an gelir hızlanırdı ve çoğunluk hızlı yürümeye bu şekil alıştık diyebilirim.Belki de bana öyle geliyor, ama ben normal yürürken hızlandığımın farkına varmam, taa ki yanımdaki bana hatırlatana kadar.Ben çoğunluk tatil günlerinde köyümüze, anama yardım etmek üzere bağa-bahçeye çalışmaya çok giderdim.Geliş ve gidişlerimi de acele yapar böylece hızlı hızlı gider gelirdim.Ayrıca iki ders yılı gündüzlü (nihari) olarak okudum ve günlük olarak yaz-kış evimizden okula iki kilometre yürüyerek giderdim.Geç kalma korkusuyla gayri ihtiyari hızlı gidip gelmişim zannediyorum.
 
Bu alışkanlık Yozgat- Yiğitler (Sorsavuş) Köy’ündeki öğretmenlik yıllarımda da devam etti.Meslektaşım ve ev arkadaşım Şinasi Güven’le dört yıl bir evi paylaştık, ders bitiminden itibaren saatlarce dolaşırdık, gezinirdik. Hatta taa Kanlıca’ya kadar gittiğimizi bilirim.Şinasi Kozaklı’dandı, zaman zaman yürüyerek gidip geldiğimiz çok olmuştur, haliyle çabuk varalım düşüncesiyle yürüyüşlerimiz süratli olurdu.
 
Yürüyüş yapmak, biraz daha hızlı yürümek çok sağlıklıdır.Ne mutlu yürüyebilene.Yürüyemiyenleri göz önüne alacak olursak büyük bir nimet olduğunu da anları

Please publish modules in offcanvas position.