İvriz yüreğimde sızı,
İvriz gündoğumunda al,
Gün batımında kırmızı.
İvriz, dudakları çatlak, gönlü yaralı,
Elma yanaklı Ereğli kızı.
Basıverip ana kuzularını bağrına,
Yoksulluğu-sevdasını bölüşmüş..
Ve salıvermiş anadoluya..
Sevdalar, karasevdalara dönüşmüş..
Yeryüzü dar gelmiş çabalarına,
Göğe yansır olmuşlar.
Rahmetten sonra renk-renk masal gibi.
Adını <Alâimi Sema> koymuşlar.
Hasretliğim, alın terim, göz nûr’um..
Yoluna-yeline kurban olduğum..
İvriz küskün, İvriz dargın,
Bir zamanlar var oluşunda yokluğun.
Bolkar’da bozlak türküyken,
Bağsız-Bahçesiz türbeye dönmüş..
Acısını yüreğine gömmüş..
Ve bir türkü tutturmuş sevdalılarına yürekler yakan..
Ellerimi kurtaramazsınız yakanızdan……
Sizleri anlatacak müze oluşturmanızı istiyorum sizden..
Son kez ve her şeyimi kendiniz yaparak kendiliğinizden..
Mustafa Gönülal İVRİZLİLER (Tarım Derslerimize giren çok değerli bir öğretmenimiz.)