Antalya, 16 Kasım 2011

Eski Günlerimi Antalya’da Yaşarken………

Yolları kalabalık ama ıssız,

İnsanları çok sanki kısır,

Kimi dilenir adam gibi dilenci,

Kimileri dilenir dillenirken,

Her türden insanlar,

Sanki bir telaş-kovalamaca misali,

Bir oraya bir buraya………

İnsanlar görürürüm sanki kırılmış açlıktan,

Kimi yaşlı kimi genç, çoluk-çocuk,

Bilemezsin kimler ne düşünür,

Kafam hep meşgul hep düşünür,

Görebilmek gerek kim ne düşünür.

Zaman amansız bir ırmak gibi akarcasına,

Hep bir telaştır koşarcasına,

Köşede bucakta eskileri ararcasına,

Bazı akrabalardan kaçarcasına,

Dön dolaş, dolaş dolaş ve yine dön.

Buluştuk birkaç arkadaş,

Dağdan tepeden „ Sütünlüden“

Ve

İvrizden bahsederken…..

Daldık taaa derinliklerine kadar,

Kimimiz seksenine ayak basmış,

Kimimiz cocuk sayılır daha yanında,

Sohbetler adaşcasına,

Ve

İvrizli arkadaşlarımla…………..

Ne çabuk geldi geçti dokuz güncük,

Bir akraba görmemeşcesine,

Kaçar oldu akraba bazı eş ve dost,

Eller yakın – yakınlar el oldu,

Öğrenemedim bir türlü,

Kim ne ister nedir alıp veremediği,

Görür oldum ellerde ki insanlığı,

Please publish modules in offcanvas position.