Ahlen, 15.02.2010
Tipi
Özler oldum eski kışları
Temiz mi temiz bembeyaz
Uğultusunu unutamam
Karları bir o yana bir bu yana
Kuytu yerler buluşma yerleri
Bembeyaz kar yığınları
Geçit vermezdi bazı yerleri
Kapanan yolları
Kar fırtınası
Kum fırtınası
Odun sobaları bir ayrı gürülderdi
Çıkarken bacalardan
Kıvılcımlar, cıngılar
Beraber gitmek istercesine
Tipiyle yarışırcasına.
Korkardık tipi çıkınca
Birçok damlar kapanırdı
Kimi yerler çırılçıplak
Kimi yerlerde yerle bir
Kabusu olurdu ava gidenlerin
Kaybolurdu yol sokak
Hayvanlar bile bir yer arardı
Kendini koruyacak ve sığınacak.
Bembeyaz bağ-bahçeler
Damların saçakları
Uzaklardan birer kara görüntü
Selvileri, cevizleri
Farkedilmez dağları tepeleri
Gün onlarındır günü
Bulanık bir hava
Bulmak için bir aş
Çıkar bütün kurtlar dağdan ovaya..
Çatısı yok hep damı olan evleri
Kışı ayrı güzel yazı bir ayrı
Başlar sonbaharda tütmeye
Her bacadan nazlı nazlı dumanlar
Hissetirir yavaş yavaş kış kendini
Bembeyaza bürünmüş bütün evleri
Yoktur tütmeyen bacaları
Eksik etmesin Allah
Tüten o bacalardan dumanları
Bu uğurda kesilen ağaçları
Kalmamış artık dağlarda
Ne çamları ne de ardıçları.
Aynı yerler aynı evler
Yazın ayrı kışın ayrı
Güzün ve ilkbaharını hiç sorma
Tipi işte
Gelişi de gidişi de tipi gibi
Hiç eser kalmamış
Esen o rüzgarlardan
Yağan karlardan
Şimdilerde gayrı.
Mustafa Dumlu