Ahlen,11.03.2009

Kuru Dere

 

Taşlar,kayalar,yine taşlar,kayalar,

Tırmandıkça tepeye,

Yine taşlar,kayalar,

İnerken de,çıkarken de,

Kayar ayğıyığın altından,

Kumlar,çakıllar,küçük taşlar,

Ve nihayet zirvedesin.

 

Seyredersin kuşbakışı köyü,

Sesler azalır nihayet,

Küçüktür evlerin uzaktan görünüşü,

Bitiminden sonra son evlerin,

Başlar o muhteşem özün yemyeşili,

Doyum olmaz seyretmesine,

Bakarsın,bakarsın,bakarsın,

Bilmez kimseler,

O deriiin bakışlardaki,

Bazan hüzünü,bazan aşkı,

Bazan umutla karışık umutsuzluğu,

Yoktur hayalin sınırı,

Ve devam edersin Tepe Ensesine,

 

Görünmez olur artık köy,

Tırmanırcasına adeta,

İnersin yavaş yavaş,

Garip bir duygu bürür içini,

Kokan o burcu burcu,

Dağ çiçekleri,otları,

Yastık gibi görünür,

O gevenin (keven) dikenleri.

 

Nedendir bilmem adı,

Tokmalık demişler ona,

Arardık taze çiğdem,burçalık,

Sevinirdik buldukça,

Hele yemesine.

 

Nihayet düzlüktesin,

Eser kuru kuru yel,

Ararsın içmek için su,

Dememişler boşuna ,

Kuru dere,kuru dere.

 

Azametli gösterişiyle Toroslar,

Ancak kesebilir hızını,

Kuru bir vadi olan,

Kuru derede.

Pek çetindir yamacı,

Yılan gibi kırıla,kıvrıla,

Epey gidersin,gidersin,

Kuru,serin erişirsin nihayet,

Hatabeyin düzlüğüne,

Pek hoştur suyu,

İçersin kana kana,

Alabildiğine gözün,

Dağlar,tepeler,vadiler,

Artık çok uzaktasın,

Köyün Gaybiden………

 

Mustafa Dumlu

Please publish modules in offcanvas position.