Ahlen, 28.11.2009
Fidanlar Yetişir Kırlarda,…….
Ovalarda dağlarda,
Bağlarda, köylerde,
Nice güzellikler yatar gönüllerde,
Uzun uzun selviler,
Selviler gibi güzeller,
Nice güzellikler yatar gönüllerde.
Çiçekleri bir ayrı kokar dağlarda,
Güzel köylü kızları bağlarda,
Yaşıyor herşeyler canlarda,
Türkülerini yaşarlar yaşamlarında,
Nice yiğitler, güzeller geçti bu kırlarda.
Kışı bembeyaz dağlarda,
Yemyeşili baharlarında,
Yazın tozlu kavurucu sıcaklarında,
Zenginlikleri sonbaharlarında.
Konuşur gizli gizli bakışlarıyla,
Hayallerinde yaşatır aşklarını,
Pırıl pırıl saf ve temiz dugularıyla,
Koklanmamış daha onlarca kızlarıyla,
Bir ayrı güzel kokar kır çiçekleri.
Nice fidanlar yetişir kırlarda,
Boy boy dağlarda, bağlarda,
Oynaşır gülüşürler çayırlarda,
Yaşlısı, genci bayırlarda,
Tozlu tozlu harmanlarda,
Görüşürler, buluşurlar düğünlerde.
Zaman zaman genç delikanlılar,
Dere, tepe, bahçe gezerler,
Genç kızlar geçerler, kafalar yerlerde,
Binbir sevgi ve heyacan gönüllerinde,
Hayalleri geçer gecelerinde.
Fidanlar yetişir türlü türlü ağaç olur,
Kimi selvi gibi uzun,
Kimi allı, dallı bir çınar gibi,
Elvan çeşit leziz tatlarıyla,
Engin bir denizde sanırsın kendini.
Oynaşırlar düğünlerde bayramlarda,
Ağlaşırlar acılı günlerinde,
Paylaşmak kanında, canında,
Nice güller, fidanlar yetişir kırlarda.
Mustafa Dumlu
Ahlen,29.03.2009
Neredeeeen Nereye…………!!!!!!!!
Torosların eteğinde küçücük şirin bir köy,
Yıldızları berrak seyredersin,
Ağlayanı da,güleni iç içe yaşarsın.
Gelirse birileri dışarıdan,
Merakla:
Kimdir bu gelen diye ;
Kulak kabartırsın.
Ayın ışığı bütün var gücüyle,
Aylattığı günlerde,
Elektirğin olmadığı zifiri karanlık günlerde,
Sanki sel önünden kütük kapmışcasına,
Katlanır sevincine sevinç,
O zifiri karanlık günlerinde.
Koyunlar meler,inekler mankırır
Ve
Tavukların dünediği saatlerde,
Aliler,Ahmetler ve diğerleri,
Sarılmış :
Ayşelerine,Fatmalarına ve
Diğerlerine.
Sanki yok dünyada senden başkası,
Yapayalnız bütün dünya senin,
Umurunda bile değil,
Ne gulam,ne anan,ne de
Başkaları.
Haberini verir en kart horozlar,
Günün başladığını,
Bazan kötü bir homurtuyla,
Gene mi filan yerin işi ve telaşıyla.
Ana bağırır : Kalkın laaan,öğlen oldu,
Göstermemiş yüzünü daha güneş,
Hele bizim eve daha önce doğunca güneş,
İstesiz İsteksiz ovuşturursun yüzünü,gözünü,
Çaresiz kalkarsın,
Gönülsüzce yüzünü.
Değince yüzüne o serin sular,
Dersin : Tamam,
Gün başladı.
Dünya dönüyor,
İstesendeeee İstemesen de,
Milyarlarca var insanlar,
Bisen de,bilmesen de.
Ölenler var anında,
Sevinsen de,ağlasan da.
Doğanlar var,
İstesen de,istemesen de.
Dünya büyük bir değişimin içinde,
Kabul etsen de,etmesen de.
Çocuksun :
Hayal dünyan sonsuz,
Arzu ve isteklerin gemsiz,
Alırsın o büyük erişilmez gücünü,
Kafandaki hayal gücünden.
Derler ki : „Zenginin malı,fakirin çenesini yorar“
Parasızdır hiç değilse : „Hayal kurmak“
Sınırlıdır hareket alanlarıyın olanağı,
Koyamaz kimse ona sınır,
Bari onu yaşayabileyim hayallerimde.
Biri eşeğin sırtında,biri aya gider.
Biri okulda yaşar bilmediği dünyayı,
Ay nereeee,Gaybi Köyü nere.
Bir yanda Öğretmen Okulu,
Bir yanda köy,
Kör olan o körpe çocuklar,
Büyükmüş o insanlar,
Nasıl da düşünebilmiş o yüce kafalarıyla,
Görebilmişler görmeden dağın arka yüzünü,
Düşünebilmişler ütopik gibi,
Ve demişler :
Nasıl bu insanları:
Ama çoook kısa bir zamanda,
Atlamayla değil :
Bir devrimcesine:
Zirveye oturmak.
Ooook kötülemişler,çoook koymuşlar ,
Küçük değil ;gayet Büyük taşlar,kayalar,
Düşünürüm zaman zaman o BÜYÜK ATATÜRK’Ü,
Yaşayabilmiş anında ve zamanında,
Görebilmiş anında ve zamanında,
Ve
Koskaca dünyayı.
Vardır inan herkesin,
Öyle veya böyle,
Birilerine borçları.
Yaşadım dünyayı görmezken,
Yaşadım dünyayı bilmezken,
Yaşadım dünyayı tanımazken,
Gezdim dünyayı gezmezken,
Yaşadım dünyayı eğlenemeden,
Söylemeyim ki bütün bunları,
Bu yüce insanlara,Tonguçlara,
Yücellere……….
Kolaydır yıkmak,yapmaktan,
Ucuzdur adamın kilosu,adam olmaktan.
Yeter ki bağ olma ayağıma,çıkarıma,
Yoktur dünyada: Senden kötüsü.
Düşünürdüm hep çocukken,
Hele bir büyeyim,
Şunu yapayım,bunu yapayım,
Değilsin ki farkında:
Gelmiş geçmiş bu dünyadan:
Fatihler,Kanuniler,daha niceleri.
Çoook bindim eşeğe,
Taşıdım eşekle birlikte yükler,
Yaşadım Avrupayı görmeden,
Nedir bu Avrupa,
Bilincinde değilmişim meğer,
Yaşadığım Avrupanın,
Söylüyorum burada:
Kafalardadır Avrupa.
Mustafa Dumlu