Ahlen, 17.06.2009

Yolların Bittiği Yerde,

 

Bir tarafında Karatepe,

Ballığa daha epey var.

Büyeyememiş okulun,

Taş,çakıl ve kuraklıktan,

Bodur kalmış çamların,

Garip garip bakan akasyaların,

Gelince bahar,

Kokan o bürcü bürcü otların,

Akasyaların,zambakların,

Hatta taşların,toprağın.

 

Bazan gelir geçer bir vasıta,

Tozuyla,homurtusuyla,hışımıyla,

Bir garipliktir çöker üstüne,

Uyandırır,seni o tabii güzelliklerden,

Gelip geçene kadar.

 

Gündüzün yakıkıcı,kavurucu sıcağı,

Gecenin zifiri karanlığı,

Tam ay olunca,

Seyredersin doğayı,

Bazan gelir uzaklardan bir ses,

Kulak kabartırsın bu sese,

Yalnız başına,tek mi tek,

Geçer aklından binlerce düşünce,

Sanki hissedersin kendini,

En lüks bir sinemada.

 

Ayrı bir güzelliktir gecelerin yalnızlığı,

Gelir kulağına bir ninni gibi,

Mırıldanır kulağına,

O dağların,tepelerin tatlı esintisi,

Bazan edersin sen de eşlik,

Olaki sesli,ya da sessiz.

Bazan kendini var gücünle kaptırısın,

Varamadan farkına,

Bir de bakmışsın,

Çıkmışsın beleni.

 

Köpeklerin havlamasıyla,

Düşünürsün aç kurtları,

Bilmem hangisi daha aç,

Şehir kurdu mu,yoksa dağın kurdu mu?

 

Yollar bükümlü,hava açık,

Bir an varırsın farkına,

O yıldızların güzelliğine,

Kardeş kardeş,iyi bir komşu gibi,

Kayar arasıra bazıları,

Değiştirirken yerlerini,

Uykudan uyanırcasına,

Mezarlığın heybetini,

Bir an sen de düşünürsün,

Bir zaman gelip oralı olacağını,

Anan,baban,bilumum akraba,eş,dost,

Anarsın belki bazılarını hüzünle,

Belki de üzülürsün,

 

Görünce köyün ilk ışıklarını,

Yaklaştıkça kahveye,

Yükselir o sesler,şakalaşmalar,

Var ise bir düğün,

Saz,söz,şaka,türkü,içenler,

Muhabbet koyudur,oyunlar oynansa da,

Dertler,sorunlar sohbetle karışık,

Her ne kadar içilse de,

Çıkar bazan küçük hır,gür,

Verilmez meydan dargınlığa,kavgaya,

Yarın yine bir gündür,

Bakılacak yüz yüze,

Konuşulacak,sorulacak,                                                                         

Yardım istenecek icabında,

İster yukarıda otur,istersen alta akarın altında,

Köy bizim,bizler bizim,

Toroslar bize,biz Toroslara,

Göveşlik bize,biz Göveşliğe,

Karatepe bize,biz Karatepeye,

Gulam bize, biz Gulama,

Muhtacız,bakarız,bakarız,

Usanmadan,bıkmadan,

GAYBİ KÖYÜNDE.

 

Mustafa Dumlu