Ahlen, 10.09.2009

Bir Gün Sen de Gidersin Bu Dünyadan

 

Günler gördün, neler yaşamadın ki ?

Tutamaz oldu tutan ellerin,

Göremez oldu o gören gözlerin,

Nereleri görmedin, kimlere neler yapmadın ki ?

Bir ah çekeceksin oh çektiğin yerlerde,

Teker teker gelecek alacaklılar,

Birer birer gelecek o veresiyeler,

Yine derinden bir ah çekeceksin,

Çoğalacak ahların,

Neydi o paşa günlerin ?

Nerede o el pençe önünde duranlar ?

Hani o sevenlerin, sayanların ?

Suyun kumda kaybolması misali,

Kaybolacak birer birer sevdiklerin,

Yalakaların, şatafatların,

Neydi o görkem,

Selam dururlardı hep uzaktan,

Uzaktasın, ne haber ?

Zannederdin, bu hep böyle gidecek,

Kalmadı kumbarada harcayacak,

Bir dikişte bitiriverdin mataranı,

Kalmadı suyun, suvatın,

Bakılmaz, çekilmez oldu o suratın.

 

Kimleri görmedi bu dünya,

Kendini koydun onların yerlerine,

Fatihler, Alpaslanlar, Sokullular,

Mustafalar, daha kimler kimler,

Bitmez saymakla, okumakla,

 

Harçlık kalmadı,

Dayanmaz hazıra bile Hasan Dağı,

Padişah sandın kendini,

Hangileri kalmış ki sana kalası,

Kalacak geride hep,

Oteller, hanlar, hamamlar,

Yerinde yeller esecek,

Otlar üstünde bitecek,

Dalkın verecek imam,

Soracak ahaliye :

Eyy comaat, nasıl bilirdiniz bu merhumu ?

Sesli olarak herkes :

İyi bilirdik, iyi bilirdik, iyi bilirdik,

İçinden birçoğu :

„ Allah bilir „

Kimisi :

Hiç de değil, ben kötü bilirim,

Ediyor munuz hakkınızı ?

Öbürü diyecek :

Etmiyorum, etmiyorum, etmiyorum,

Niye helal edeyim ?

Alırım öbür dünyada.

Yok öyle etmek helal,

Ye, iç, ye, iç, iki karış sakal,

Yok hak helal etmek.

 

Konmuştur kazanlara sular,

Isınmıştır çoktan bile,

Bölünmüştür mallar,

Daha sen ölmeden,

Sen de aynısını yapmadın mı ?

Niye alınıyorsun, alınma, alınma,

Sırayladır bu işler,

Bulma-etme dünyası,

Kim götürmüş ki sen götüresin,

Hey koca dünya.

Mustafa Dumlu