Ahlen, 19.01.2010
Bir İvriz Vardı
Yeterdi adı bile
Simgesi olan aydınlanmanın
Taşlık ve çoraklıkla arkadaş olmuş
Öksüz gibiydi o yaz aylarında
İnler ve cinler dolaşırdı sanki
Beklerdi yazın sonunu
Şenleneyim diye.
Boz kırın arasındaki sayılı çam ağaçları
Kırarmıştı o iğne yaprakları
O kavurucu sıcakların altında
İnatçıydı akasyalar
Pek sevimli olurdu baharında
Bürcü bürcü kokan çiçekleriyle
Sevgiyle bakarlardı
O kürem kürem gezen çocuklara.
Cılız ve cansız yetersiz gölgeleriyle
Gezinirken hep akasyalar türküleriyle
Bir şemsiye gibi kanat gerer
Pek de güzel uykusu olurdu
Sıcak susuz o yaz günlerinde.
Soğuk mu soğuk inadına ayazıyla
Aldırış etmiyorlardı
Camlar ve kapıları bile
Bilmiyoruk kaç kapı sağlam
Ne kadarı kırık
Kırık camlarıyla
Yetmişlik yatakhaneleri
Ve
Kocamış ampulleriyle
O loş ışığın verdiği alacakaranlığıyla
Karışırken içimizdeki ışıklara
Sabahları bakma o musluklara
Bilemem kaçı patlamış çoktan gecede
O soğuk ve kuru ayazlarda..
Unutulur mu hiç o cıvıl cıvıl sesler
Seslere karışan yarı şakalı küfürler
Sigara odamız o antik tuvaletler
Kokusu yeterdi içilen o kaçak sigaralar
Ve
Üç kişinin paylaştığı birinciler tütünler
Eksik olmayan o meşhur korkular
Hele bir gelsin nöbetçi öğretmen
Asayiş berkemal.
Dilleri yok ki söylesin o dereler
Yüzlerce sigara içenlere arkadaş
Aşıkların dostu
Az mı duydu o mandolin seslerini
Hem kurt ve kuşlara
Hem de İvrizlilere.
Sabah kahvaltısı
Bazan sıcacık mercimek çorbası
Ayaz günlerinin kalorisi
Pek kalmazdı çay
Sıkıysa geç kal da bir gör
Bitiverirdi bir anda
O
Kocaaa karavanadan.
Öğle yemeği
Bazan fıstıkla incir beraberinde
Çoğunluk on yıllık etleriyle
Soğuk kış günlerinde
Donuveren yağlarıyla
Koşuştururduk aç kurtlar gibi.
Akşam yemeği ve etütler
Aniden gelen nöbetçi öğretmenler
Yat zili erken
Bütün ranzalar bir asker gibi sıra sıra
Horlamalar horlamalar
Bazan da homurdanmalar
Ey İvriz
Ey İvriz
Kimleri yetiştirdin
Kimlere ekmek kapsı sağladın
Hiçbir zaman üniversitelerden geri kalmadın
Kimler geldi kimler geçti
Çınlayan ve çınlatan kulakları……..
Harabeye dönüştürülmüş İvriz
Koca ve ulu bir çınar misali…..
Mustafa Dumlu