Antalya, 23.10.2009
Bir Ses Gelir Taaa Derinliklerden
Sınırı yok, sansürü yok,
Düşün düşünebildiğin kadar,
Engel yok, set yok, bedava,
Düşün, yasak da yok, düşünebildiğin kadar,
İster karanlıkta ister aydınlıkta,
Bazan söylenirim, sorarım ;
Nerede bu akil adamlar ?
Cevabı yine bende,
Yoktur, yoktur, kalmadı akil adamlar,
Düşünmekte zorlaştı bu karmaşada,
Anında değişen insanlar,
Değişkenliği meslek edinenler,
Menfiliğin doruk noktasında,
Düşün, düşün, düşün.
Kaygısızdı bizim eskiler,
Karmaşa yoktu lügatlarında,
Bir tabak kuru fasulye,
İki baş soğan, yanında bulgur pilavı,
Ayranı hiç sorma,
Dönebilirsin sırtını, arkanı,
Güven ile güvensizlik,
Arada incecik bir duvar,
Biri mutluluğa, biri umutsuzluğa.
Bir ses gelir içimden,
Haykırmak, bağırmak,
Kötüleri süpürmek, yalanlarını yazmak,
Yetmez gücün, yapabilesin,
Yoktur söz hakkın, söylesen de doğruyu,
Beceremezsin ki yalanı, dolanı,
Nedir dürüstlük, doğruluk nedir ?
Kaça satılır alınır alimin bilgisi,
Gerek yoktur senin düşünmene,
Meraklanma meraklanma,
Vardır senin için düşünenler,
Yeter ki alkışla onları, alkışla,
İşin ne, alkışla hep alkışla,
Dinlersin şarkıyı, alkışlatırlar,
Meydanlara koşarsın hayatın pahasına,
Alkışla, hem de kendi isteğinle,
Bilir misin bari ?
Neyi alkışlarsın ?
Niçin alkışlarsın ?
Mustafa Dumlu