Sabrullah Üstündağ-Kemerdeki konuşması
5-7 NİSAN 2013 YILI ANTALYA KAŞ İVRİZLİLER GÜNÜ TOPLANTISI Büyük Türk ulusunun; malları ve canlarıyla, hiçbir karşılık beklemeden, vatanı kurtaran, Türkiye Cumhuriyetini kuran ve onu ilelebet yaşatmak için her türlü güçlüğe göğüs geren ve bugün de burada özgürce buluşmamızı sağlayan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına teşekkürlerimi bir borç bilir, onları minnetle anar, huzurlarında saygı ve sevgi ile eğilerek, hepsine tanrıdan rahmet dilerim. Teknolojiden yararlanarak bizleri sanal alemde bir araya getiren, Rahmetli Öğretmenim Mustafa Karataş’ ın Eğitim Müfettişi kızı Nalan Ceyhan ile eşi Mustafa Ceyhan’ a, meslektaşım Mehmet Çimen’ e, Avukat Hüsnü Yıldırımer’ e, İvrizlileri burada misafir ederek bizi buluşturdukları için kendilerine teşekkür ederim. Saygıdeğer İvrizli öğretmenlerim; Doğanın zor koşulları altında İvriz’in o küçücük lojmanlarında ikamet ederek, bizleri eğirttiniz, hayata hazırladınız. Bunun için mutluyuz, huzurluyuz. Sizleri aramızda görmekten kıvanç duyuyoruz. Bizleri mutlu ettiniz. Öğretmenlerim, İvrizliler adına hoş geldiniz. Değerli İvrizli öğretmenlerim; Zor koşullar altında, aile ocağından ayrılarak İvriz’e öğretmen olmak için geldiniz. Hepimizin dilimizden düşüremediği anılarla, Cennet vatanın çeşitli yörelerinde yıllarca görev yaptınız. Ne mutlu bizlere. Bu iki günlük dinlencede hoşça vakit geçirmeniz dileğiyle, hepiniz hoş geldiniz. Saygı değer İvrizliler, rahmetli ağabeyim Mustafa ÜSTÜNDAĞ’ da bizlerden biriydi. Köy kökenli, on iki kardeşli, yoksul bir ailenin çocuğuydu ve oda bizler gibi İvriz den mezun olup, ilk kez Arısamayaylası’ nda öğretmen olarak göreve başladı. Kendisinden sonra, üç kardeşi de, İvriz’ de okudu. 12 Eylülün bir kısmımızı demir pençe gibi sıkıştırdığı günlerde, Üstündağ; 50 yaşında, siyasette, politikada, idarecilikte, en verimli olduğu zamanda, bu gün bile neden, niçin, nasıl olduğu bilinmeyen trafik kazasında bizi bırakıp gitti. Onunla birlikte, aramızdan ayrılıp, ebediyete intikal eden tüm eğitimcilere ve İvrizli öğretmen arkadaşlarımıza tanrıdan rahmet dilerim. Cahit KAYRA’ nın, Mustafa Üstündağ’ ın ölümünden sonra dediği gibi; “Toplumlar önemli kişileri basit günlük rahatlıklar içinde yaşayanlar arasından yetiştirmiyor. Kavganın içinde yer alanlar, dünyaya biçim veriyor.” Mustafa Üstündağ hayatta olsaydı, Atatürk Türkiyesi’ si böyle olmazdı. Ölümünün akabinde, Avukat Hüseyin ÇETİN tarafından yazılan dizeler ile bizlerden biri olan ÜSTÜNDAĞ’ ı, daha yakından tanıyacağınıza inanıyorum. ÜSTÜNDAĞA AĞIT Bu gün köyünden geçtim, Seni Elinde avadanlık, belinde azık, Giysiler içinde yamalı, yırtık, Tarla yollarına çıkar gördüm. Yüzündeki o tatlılığı Bu kır çiçeklerinde kokar gördüm. Keklik palazı yakalayıp sevdiğin dağları, Kara kara bakar gördüm. Gölü durgun, Çarşambayı sessiz akar gördüm. Ve o yerde her şeyi sana ağıt yakar gördüm. Bu tozlu yollardaki çarık izlerini, Bu yazgıya isyan eden kara gözlerini düşündüm. Hep karanlıkları delmek isteyen oklardı bu gözler. Barışa, sevgiye tutkun. Karaviran Köyünün heyecan yüklü, rençper çocuğu, Bin bir engeli aşarak yaptın bu yolculuğu, Yıllarca karanlık köylerde bir fenerdin yandın. Üniversite kürsülerinden, politika doruklarına tırmandın, Ve sen Anası Konya Pazarında lahana satan tek bakandın. Bu toprağın çocukları bizlerin Bir başka çarpardı yüreklerimiz, Seni gördükçe, Gönlümüzde örmüştün sevgiden bir ağ, Seni nasıl unuturuz, Can ağabey ÜSTÜNDAĞ Emekli Eğitim Müfettişi Sabrullah ÜSTÜNDAĞ' ın konuşması
 

Please publish modules in offcanvas position.