Ahlen,13.07.2009
Köyümüze Ait Bellibaşlı Yer-Tepe-İsimleri
Alan,telaffuzu tam olarak yazıldığı gibi değildir. „N“ harfi genizden gelecek şekilde telaffuz edilir.Tarlaların bulunduğu bir yer ismidir,köye dört-beş kilometre uzaklıkta ve kuzeybatıya düşer.Tarlaların bir kısmı sulaktır.Ekin ekilir çoğunluk,son zamanlarda bahçe yapmaya başlayanlar da oldu.
Yakaköy,yaka ve köy kelimelerinin birleşiminden oluşur.Yaka,bayır-meyil-eğilim anlamındadır.Yüzlerce sene önceleri adı geçen yerde ,yani yakada bir köy kurulduğu,insanların oralarda yaşadığı kesin.Bu eski köyün yerleşim yerine zaten insanların ihtiyacı olan su,bahçeler halen mevcut.Hatta eski mezarlık yeri bile belli.Bugünkü sağlık ocağının bulunduğu yer.Ne yazıkki hiç bir araştırma yapılmamış bu güne kadar.
Ballıkköyümüzün batısına düşer,Bastırık Köyü tarafındadır.Adeta bir tepenin üzerine sanki bir şapka gibi tepesi oturtulmuş.Neden Ballık denilmiş,elde bir bilgi yok,ancak bal üretimine çok elverişli olduğunu söyleyebilirim,herkes de bilir zaten.Zirvesine doğru içi oyuk,girişi hemen hemen imkansız denecek kadar dar bir girişi var.Ben girmedim,girenlerin anlatımına göre,girişten sonra odalar halinde geniş geniş bölmelerin olduğu söyleniyor.Bir zamanlar define arayıcıları oraya da girmişler,bir şey de bulamamışlar.
Göveşlik-Meşelik,köyün doğusunda,karşısında aşınmış,yıpranmış bir tepedir.Arkasında İvriz Köyü (Aydınkent) bulunur.Orta Torosların eteğinde ve Göveşlik’ten itibaren Torosların heybeti gözden kaçmaz.Bizim evden daim görülür,önceki yıllarda çıplaktı,şimdilerde yeşillendi,tepeye bakmak insana zevk veriyor.Yaban hayvanları da çoğalmaya başlamış.Bir kısmı Dedeköy’e ait,arka yüzü İvriz’e ve bir bölümü de köyümüze aittir.Göveşlikte meşeler çok olduğundan Meşelik de demek yanlış olmaz.
Hatabeyi,hata ve bey kelimelerinden oluşan bir kelimedir.Bey kelimesinin anlamı belli,Hata,bir yer ismi olabilir veya insan ismi de.Eskiden köyümüze ait tek bir yayla idi.Şu an ne durumda bilgim yok.Köye oldukça uzak,Kurudere’den sonra dağa doğru tırmanmak gerekiyor.Kurudere de Kurudere’dir yani.Zaten köyden Kurudere’ye gelene kadar o yaz sıcağında susuzluk başlar,yokuş yukarı oldukça sarp,tırmanırsın,o eşeklerin yukarı doğru tırmanışı bir işkence gibidir adeta.Yokuşu çıktıktan sonra düzlüğe erişirsin ve rahat bir nefes alırsın.Kuyusu var,derin değil,gayet soğuk suyu olup o sıcaklarda ilaç gibidir.Eskiden yaylada yatılı kalanlar olurdu.
Kurudere,adı üstünde.Dere kupkurudur.Koskoca Toroslar o azameti ile sanki suyunu o dereden esirgemiş.Tepesinden baktığın zaman „V“ şeklinde bir küçük vadidir.Zamanında ormanlık alan imiş,bilinçsiz kesim sonucu herşey kurumuş.
Haramoğlu,haram ve oğul kelimelerinden oluşur.Kelimenin ve yer isminin nasıl ve ne ile ilişkisi var,elde bilgi ve bulgu yok.Çocukken koyunları sağmak için rahmetli anamla çok giderdim.Küçücük pınarı ile ve Ağılı ile sanki çöl ortasında bir cennet gibi gelirdi bana çockluğumda.Kara Adem Dayı’ya ait olduğu bilinir,şu anki durumunu bilmiyorum.Köyün kuzeybatısında Karatepe’nin arkasında kalır.Koyun sahipleri ağılı epey kullandılar,büyük bir beyaz dut ağacı vardı,dudu da pek tatlı olurdu,dut yemeye çocukluğumuzda erinmeden taaa Haramoğlu’na giderdik.Pek de tatlı olurdu dudu.Sonraki yıllarda alem yapanların mekanı oldu,tadı kaçtı.
Karatepe,kara ve tepe,adı üstünde.Eski yıpranmış,yıllanmış bir tepe ve gerçekten de karadır.Köyün batısına düşer,ekin ekilen alanları vardır,Gökpınar adıyla bir küçücük pınarı da vardır,yaz ortalarına doğru suyu kesilir.Hatabey ve Ballık’a göre biraz alçakta kalır.Muhtemelen zamanında ormanlık alanı idi.Tepe,orman için müsait sayılır.
Kızılkisle,köyün batısına düşer,Ballık ile Karatepe arasında kalır.Sülalenin birisinin Kızılkisle’den geldiği söylenir.Taşlık bir tepedir.
Yeniceköy,Yakaköy’ bakar.Muhtemelen Yakaköy’e göre yenice bir köy olmalı,adı onu çağrıştırıyor.Tamamen bağlık ve bahçeliktir.Bizim de bir selviliğimiz vardı,büyük abime hak olarak kaldı.Altı yok deriz.Yani,bahçeler sulandığı zaman suyu tutmaz,toprak çabuk susar.Eskiden bir köy yeri olduğu kesin,soku taşının orada olduğunu ben biliyorum.Soku dediğimiz,büyük bir bütün taşın içi oyuk koni şeklinde oyulmuş ve içinde tahıl dövülür.Yeniceköy’e dahil Ağılönü dediğimiz koyunların ağılı zamanında olmuş olmalı ki Ağılönü adı verilmiş.
Topaktaş,köyümüze uzak bir yerde ve Durlaz’a oldukça yakın,hemen altından
,itibaren Durlaz’ın bahçeleri ve tarlaları başlar.Sütünlü ve Yakaköy’ün alt-arka tarafında kalır.Topak bir büyük taşın olması bu adı o yere veriyor.Pınarönü’nün suyu çoğunluk oraya kadar erişemez.Çocukluğumda koç gütmeye giderdim.
Tahtaköprü,aslında çayın üzerine yapılmış iki tane köprü köyümüzü bahçelere bağlar.Birisi Gulam Mevkisine,diğeri Göveşlik tarafına götürür.Gulam’a götüren hemen Ağılönü’nün alt kısmında yapılmıştır.Diğeri hemen köye yakın olup yine yokuşun sonuna yapılmıştır.
Belen,anlamını bilmiyorum,ne anlama geliyor belirsiz.Bizdeki anlamı bir yer ismi ve yokuş.İvriz İlköğretmen Okulu’nun bittiği yerden bayır halinde başlar,Selahat Dayı’nın Ağıl’ının olduğu yerde biter.Belen’in bendeki özel anlamı ; babam rahmetli Neriman Ablam’ın düğün pırtısını Ereğli’de çıkardıktan sonra rahmetli Motorcu Ahmet Dayı’nın Otobüsü ile köye gelirken otobüs Belen’de istop eder ve herkes otobüsten inerek köye yönelirler.Babam rahmetli ruhunu orada teslim eder.
Dolayı,Belen’den sonra Dolayı gelir.Köyün girişindeki bağ ve bahçelerin bulunduğu yerdir.Pek kıymetli sayılmaz toprak olarak.Dolay denince de Topal Yakup Dayı’nın tarlası ve o tarladaki karadut aklıma gelir.Karadutu çok severim ve o duttan da yerdim.
Hekberpınarı,Göveşliğe giderken Asacık’ın başladığı yerde bir pınar,suyu yerden adata suyun tencerede kaynadığı gibi tabii soğuk olarak kaynar.Çok temiz ve kaliteli suyu vardır.Hekber bir insan ismi diye düşünüyorum.Hekber’in Pınarı.
Çakılarası,çakıl ve biraz büyükçe taşların bol olduğu bahçelerin olduğu yer.Hem bizim köyün hem de Dedeköy’ün bahçeleri vardır.Gerçekten bol çakıllı ve taşlı bir alandır.
Gulam,köye en uzak ve Durlaz’a yakın olan bağ ve bahçelerin bulunduğu mevkidir.En kaliteleli daladabir elmesi ve amasya,datlıbaaş elmaları orada yetişir.Benim çocukluğum tamamen orada geçti.
Asacık,Hekberpınar’ının orada başlar,Gulam’ın suyunun büyük bölümü oradan çıkar.
Hordelikler,Aşağı ve Yukarıhordelik olmak üzere iki tanedir.Suyun akışı orada bir başkadır.Bir şelale gibi.
Mezerlik Bağları,Göveşliğin eteğinden başlar.Herhalde zamanında mezarlık olmalı ki Mezerlik Bağları adını almış.Gulam’a kadar devam eder.
İlayhan,Bizim köyle Dedeköy arasında sınır gibi ve yeşil bir vadiyi andırır.Sulak,yeşillik,çayırlık.
Değirmenbaşı,Dedeköyü’nün Pınarının suyu bizim köyün sonundan itibaren bayırdan aşağı yöneldiği yerdir.Çocukluğumda yunaklık deriz,kadınlar çamaşırları orada tokuç ile yıkarlardı,çocukları bile orada yıkadıkları olurdu.Su değirmeni kurulabilecek bir durumu mevcuttur.
Mustafa Dumlu