Ahlen, 04.12.2008
Gaybi Köyü, Ereğli`ye on beş kilometre uzaklıkta, İç Anadolu`nun Akdeniz Bölgesiyle sınırda, Toros Dağlarının eteğinde kurulmuş küçük bir dağ köyüdür. Ereğli'nin rakımı 1050 metre civarında olup köyümüzün rakımı da takriben 1200-1300 metredir. Yerleşim olarak Torosların eteğinde, tepecikler arasında kalmış sadece kuzeydoğusu biraz açıktır. Bu nedenle cep telefonları pek çalışmaz.
Köyün en yüksek yerinde Şükrü Emmimin Ali`nin evinden köye adeta kuşbakışı yapılır. Bura ile köyün en aşağısındaki evin yükseklik farkı ikiyüz metreden fazladır. Hatta sabahları, en yukarıda beş dakika önce olur denebilir. Yerleşim olarak oldukça engebeli bir yerleşim birimi olup araçlarla evlere yanaşmak pek kolay değildir. Bizim ev de oldukça köyün en yüksek yerlerinden olan kayalıkların üzerine yapılmış olup çocukluğumdan beri buna hep sevinmişimdir. Bahar aylarında akşamları çayın suyunun o gür akışı, çağlayışı, yaz aylarında ikindiden sonra balkona oturup çay içilmesi, eş-dost-arkadaş ve büyüklerle sohbet edilmesi, camiönünün-kahve önünün seyredilmesi, gelip geçen vasıtaların görülmesi....bunlar çok güzel zevklerimdendi.
O küçücük köyde yaşayan insanların büyük dünyaları vardı ve hala vardır. Dışarılardan gelenler köye girdikten sonra adeta yeniden herşeylerinden arınırlar, insancıl duygularını tazelerler. İnsancıl duygularının yüksekliği kadar okuma-yazma oranı da yüksektir. İnsanları temiz ama saf değildir. Gururlu ve mağrur oldukları kadar alçakgönüllüdürler. Bu duygu ve düşüncelerimi, İVRİZ ÖĞRETMEN OKULUNDAN gelmiş geçmiş öğrenci-öğretmen-bütün personalın paylaşacağını zannediyorum.
Köyümüzün kuruluşundan bu yana Türkiye genelindeki bildiğimiz geleneksel misafirperverlikten öte bir misafirlik, konukseverlik anlayışının olduğunu söylersem mübala etmiş olmam, bununla da gurur duyarım. Kuzeyimizde Büyük Dedeköyü, kuzeybatımızda İvriz (Aydınkent) Köyü, Durlaz ve güneyde Sarıca, Yazlık, doğuda Berendi köyleri ile komşuyuz. Bütün bu komşu köylerden farklı yönlerimizin olduğunu söyleyebilirim.
Köyümüzde düğünlerimizi de, acılarımızı da beraber paylaşırız. Karşılıklı tolerans, sevgi ve saygı yüksek değerlerimizdir.
Ciddi olarak ne bir cinayet işlenmiştir, ne de kavga olmuştur. Siyasi olarak okulları adeta takip etmiştir. Sol görüş, altmışlı yıllardan itibaren bütün köyde hakim olmuştur, ancak değişik siyasi görüşe sahip olan insanlara saygı duyulmuştur. Siyasi olarak ne kadar sol görüşe angaje olduysak, o oranda da dine saygı duyulmuştur, her ne kadar tanındığımız kadar çevremizde bu yönde olumsuz duyumlar , olgular oluşmuş ise de.
Çocukluğumuzda şehri (Ereğli) görmek, şehre gitmek bütün çocuklar için hayal gibi bir şeydi. Karataşlara giderek şehri görmeye çalışırdık ki boz bulanık oldukça sisli bir şehri uzaktan seyretmeye çalışırdık. Babalarımızın şehirden eşeklerle akşama doğru dönmelerini beklemek hepimiz için ayrı bir eğlenceydi.
Sabahları kalktığımda Göveşliği (Güveşlik) görmemek, çıplak olan Toros Dağlarını seyretmemek mümkün değildi. Çook uzaklarda oldukça yüksek olan ve yaz-kış beyaza bürünmüş AYDOS DAĞINI yaz aylarında görebilmek için adeta bakardık. Sanki Aydos`u görünce serinlemiş gibi olurduk. Yakada (tepe) yatan koyunları sağmaya gittiğimizde suyu ve Aydos`u biraz daha çok severdik.
Anlatması zor, yaşam şartları zor GAYBİ KÖYÜMÜZ.