Ahlen, 04.04.2009
Toroslar ve Gaybi Köyü
 
Toroslar,sanki dünyanın en muammalı sıra dağlarından biridir.
Çocukluk ve gençlik yıllarımın erişilmesi imkansız olan sırlarıyla dolu olan dağdır.Kimler tanımaz,kaç türlü insanlarla haşır,neşir,kimlerle komşu değil ki.
 
Milyonlarca insan Torosları tanır,tanır tanımasına da binlerce tanımadığımız yaşam hikayeleriyle anılarıyla.
 
Milyonlarca insan Torosları tanır,tanır tanımasına da binlerce tanımadığımız yaşam hikayeleriyle, anılarıyla.Yazılan ünlü romanlara konu olmuş,kimini korumuş,kimini dondurmuş,yayla olmuş hayvanları doyurmuş,yayla olmuş insanları serinletmiş,karnını doyurmuş,sulamış.
 
Çağlayan sularıyla,soğuk akan  sularıyla milyonlarca insan şükretmiş yaradanına.Hatta birinci dünya savaşında ülkemizi Fıransızlara karşı bizi korumuş,onları dondurmuş bile.
 
Torosları anlatmak imkansız olsa gerek,ancak yaşayanlar yaşamlarından bir kesitini aktarabilirler.Benim yaşamımdaki Toroslar kavramıyla başka bölgede yaşayanların yaşamındaki Toroslar kavramı farklı diye düşünüyorum.
 
İlkokuldayken günübirlik gördüğüm Toros Dağlarının azametini,uzunluğunu,yüksekliğini görebilmek ,algılayabilmek için haritalara çok bakmışımdır.Köyümüzün İç Anadolu Bölgesinin en güney sınırında Akdeniz Bölgesine sınır olması ve çetin kışların yaşanması beni hep düşündürmüştür : „Köyümüzden itibaren uzun bir tünel ile Akdeniz bölgesine ulaşabilsek,hep Akdeniz iklimini yaşar,kışları ılıman geçer rahat bir hayat sürerdik.“
 
Hava yolu ile köyümüz,Mersin’in Aslan Köyüne uzaklığı en fazla yetmiş kilometre,oysa kara yolu ile üç yüz kilometreden aşağı değil.
 
Toroslar denince gözümün önüne,soğuk sular,İvriz Öğretmen Okulu,Gaybi Köyü,yaz-kış karı eksik olmayan Aydos Dağı gelir.Katmer katmer olan Torosları, her sabah kalktığımda vahşi kayalıkları ve çıplaklığıyla önceleri soğuk görünüşüyle ve sonraki yıllarda sıcaklığıyla seyrederdim.Önceki yıllarda yoğun kar yağışıyla beyazlığı eksik olmazdı. Sanki ağustos aylarının kavurucu sıcaklarında Aydos’a bakarak susuzluğumuzu giderirdik.Dünyadaki iklim değişikliğiyle beraber o beyazlık gri ve siyaha dönüştü.
 
Toroslar,Ereğli ve bizim köy sınırlarında oldukça sarptır.Eteğinde bulunan Göveşlik ve Karatepe adeta yaşlanmış,aşınmış ihtiyarlamış görüntüsü arzeder. İvriz Köyü (Aydınkent) tarafında daha da sarptır.Ballık,Hatabey ve Kızılkisle adeta Toroslara yapışık gibidir.
 
Köyümüzü Toroslar adeta bir kalenin yüksek duvarı ile güneyden sınırlamıştır.Suları Akdeniz’i de sular,İç Anadolu’yu da.Bilmem daha başka hangi memleketleri………..
Mustafa Dumlu

Please publish modules in offcanvas position.