Ahlen, 17.08.2009

Türkçe güzel bir dil, lisan.Dilimiz hem güzel, hem nazik ve de doğurgan bir dildir.

 

Çakılarası, herhalde çakılların arasında olduğu için bu ismi atalarımız vermiş, kim vermiş bilmiyoruz ama bilerek verdiği bir gerçektir.

 

Toros Dağlarının en genç dağlar olduğunu biliyoruz.Köyümüz de hemen Torosların eteğinde, fiziki olarak bölgemizin yapısını görüyoruz ancak jeolojoik yapısı hakkında bilgimiz yok.Ben fantazimi kullanarak düşünüyorum ; Toroslardan gelen sel Çakılarası dediğimiz yerde kumunu, çakılını ve taşlarını bırakmış olmalı ki Çakılarası adı verilmiş.Derebahçeleri dediğimiz mevkii de Çakılarası’na komşu olup çaydan gelen büyük seller bazı yıllarda bahçelerin bir kısmını beraberinde götürerek çay dere halini alır.Dedeköyü’nden sonra meyil azalır, azgın gelen sel ne var ne yok sürükleyerek getirir, Çakılarası’na gelince arazi meyilini düzlüğe bırakır ve taşlar, çakıllar oradan öteye gitmez, böylece çakıllık kendiliğunden meydana gelmiş olur.

 

Atalarımız öyle bir yere yerleşmişler ki oldukça ilginç.Büyükdede Köyü hemen Torosların kuzey eteğinde kurulmuş, bir-iki kilometre arası olan köyümüz yine Torosların kuzey tarafında ve İç Anadolu Bölgesi’nin Akdeniz Bölgesi’ne olan en uç noktada kurulmuştur.Aynı şekilde Dereyüzü Köyleri’nin tamamı Torosların eteğinde ve dağların meyili üzerinde kurulmuştur.Üstelik Toroslar Akdeniz Bölgesi’ne yani köylere göre güneye düşen Toroslar hiç geçit vermezler.Bir anlamda bütün köyler sanki sırtını Toroslara dayamış, arkasını sağlama almıştır.Bu meyanda bütün bu köylerin kuruluş tarihi çoook eskilere dayanmalı.İvriz Kaya Kabartması, Hititlerden kalma bir eser olup eskilerde uygarlıkların bölgemizde kurulduklarının bir isbatıdır.

 

Çakılarası, toprağı pek verimli sayılmaz, bağ ve bahçeler sulanırken de zaten belli oluyor, su bentlerini bile tutturmak zor olur.Çakılarası’ndan sonra Göveşlik ve eteğindeki bağlar başlar toprağı aynı özellikleri taşır.Gulam Mevkisindeki toprak daha verimli olup Durlaz’da en verimli halini alır.Hatta Durlaz’lıların Harım dedikleri yerin toprağı o kadar verimli ki Harım adını vermişler.

 

Çakılarası’na gidiş ve gelişler de bir teranedir.İlkokulumuzun bahçesinin sonundan itibaren yokuş aşağıya o yaz günlerinin sıcağında inişler iyi kötü başarılır ama yokuş yukarı tırmanmak epeyce zahmetlidir.Yokuşun sonunda tahtadan yapılmış köprü çoğu yıllarda sele karşı koyamaz, tamiri gerektirir.Köprüden sonra tekrar hafif bir yokuştan sonra Çakılarası’nın bahçeleri başlar.Köyün üzümleri önce Yakaköy’de ve Dolay’da, akabinde Çakılarası’nda olgunlaşır.

 

Çakılarası köyümüzle Dedeköy arasında bir tampon bölge konumundadır ve her iki köyün de bahçeleri karma gibi sırt sırtadır.Değirmenbaşı’ndan kuşbakışı çok hoştur.

 

Mustafa Dumlu