Ahlen, 14.03.2009
Perşembe Günleri
„Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur „ özdeyişiyle perşembenin bizim Ereğli Köylerinin anlamı üzerinde birazcık yaşadıklarımızı anımsamak istiyorum.
Özellikle yaz aylarında Perşembe gününün telaşı Çarşamba gününden başlar.Uzun yıllar öncesinde daha şimdiki hal kurulmamışken veya tam olarak faaliyete geçmemişken Perşembe Pazarının ,dolayısiyle Perşembe gününün değeri,anlamı farklı idi.Şu anki durumunu pek bilmiyorum.Alınacaklar,satılacaklar,hatta randevular-buluşmalar çoğunluk perşembe günü gerçekleşirdi.
Altmışlş yıllarda babalarımız eşeklerle yüklerini şehre götürürlerdi,satacaklarını satıp alışverişlerini yaptıktan sonra dönerlerdi.Düşünün,o tarihlerde her eve bir eşeğin gerekliliğini.
Biz çocuklar da babalarımızın dönüşünü mezarlığın oralara kadar giderek beklerdik,ki bir parça çarşı ekmeği,belki de şeker,her ne olursa olsun şehirden olsun,beklerdik.Büyük de zevk alırdık.
Daha sonraki yıllarda dolmuş ile şehre gidiş geliş daha da kolaylaştı.
Ben çoğunluk yaprak satmaya giderdim.Köyden gelmişliğin verdiği masumiyetle perşembe pazarında beklerdim yaprağım satılsın diye.Gerçek tüketici alıcıları bilirdim,sadece yüzlerini masum masum bekler „ inşallah benim yaprağımı alırlar“ diye içimden düşünürdüm.En büyük korku da,yaprağın satılmaması veya yok pahasına gitmesi.
Rahmetlik anam çarşamba gününden diğer köylü kadınlar gibi o yakıcı sıcağın-güneşin altında toplar ve perşembe günü satmak üzere bohçalara yerleştirirdi.O,büyük zahmetle toplanan yaprakların kelepir gitmesine gönlüm razı olmazdı elbet.
Perşembe sabahı erkenden pazarcılar pazara giderlerdi ki,o telaş gerçekten bir telaştı.Profi satıcılarla köylü satıcılar hemen belli olur.Profilerin sesli olarak yaptıkları satış reklamını bizler beceremezdik.
Rahmetli Elif Ablamın da çok sebzesini sattım.O yıllarda sadece Perşembe Pazarı ve Gülbahçe Pazarı vardı.Gülbahçe Pazarı memurların pazarı olarak anılırdı.Bazı alıcılar soruları ile sohbet ederlerdi ve çok hoşuma da giderdi.Ama o pazarda sebzelerin satımını sonuna kadar beklemek biraz hüzünlüydü.Bu gün de pazara gitsem özellikle küçüklerin satışını garip bir duyguyla izler hep eski günlerimi karışık düşüncelerle anımsarım………………………
Mustafa Dumlu