Ahlen, 19 Mayıs 2010-05-18
Ceviz Ağacı
Uzun mu uzun
Azametli, heybetli
Asırlık ceviz ağaçları
Çok mevsimleri yaşamış
Çoook insanların ömrünü bırakmış geride
Ceviz ağacı, ağaçları.
Bir sürü yatar gölgesinde
Yemiş meyvelerini yüzlercesi
Baharı bir ayrı acımtırak kokusuyla
Süzülür yazları cevizleriyle
Çok taşlanmış sırıklarla dalları dövülmüş
Sanki dayak yemeye gelmiş bu dünyaya
Şakırdarken sırıklar dallarında
Ayrı bir zevk verir yere düşerken cevizler
Kimileri paralanır taşa gelende
Üzüntülüdür sincaplar, döküldükçe cevizler
Kışlık nafakaları birer birer yere düştükçe.
Dökülür yaprakları onlarcası sanki kahredercesine
Belli ki gelmiş sonbahar
Kış kapıdadır yakındır
Kadın kız combul comaat
Gazelleri süpürmektedir
Gerekir tandıra yakacak
Biçilmiş bir kaftan
Yufka yapmak kışa gerek
Tabii bir yaşam
Yakacak bağdan
Buğday dağdan tarladan
Gelince üç-beş kadın bir araya
Al sana bir kış yetecek kışlık ekmek.
Hepsi kaldı geride
Anılarımda yaşatırım hepsini
Ayrı bir telaşı olurdu güzün
Yorucu ama bereketli
Çok gazeller süpürdüm
Taşıdım sırtımda bir hamal gibi
Pek de severdim yumuşaklığını
Yapıştıkça sırtıma
Bereketli olurdu gazelleri
Ceviz ağaçlarının altında.
Çayın kenarı ceviz ve selvilerle dolu
Sıra sıra boy boy
Yarışırlardı birbirleriyle hep
Kimin boyu uzun ya da kısa
Vadiyi düzlerlerdi
Koyumsu yeşilliğinden taa gerilerden
Hep belliydi çayın kenarıydı.
Yokluk çocukluk yıllarım
Hem çeremiz hem oyunumuzdu
Ayrı bir sevinirdik
Gelince cevizlerin altına
Arardı gözlerimiz hep ceviz
Erinmezdik bir tanecik de olsa
Başaklardık bir bir kışın için
Ayrı bir zevk alırdık kavlatmasından
Aylarca çıkmazdı tetiri parmaklarımızdan
Korkulu rüyalarımızdı ilkokul
Az cetvel yemedim hani
O tetir yüzünden.
Bir araya gelince
Üç-beş arkadaş
Dikişirdik cevizleri sıra ile
Maltak seçimi bir ayrı
Çocukluğumun kumarı
Ütmek ve ütülmek ve ceviz biriktirmek
Anımsarım hep şakırtıtılarını
Hep o ceviz ağaçlarının altında.
Mustafa Dumlu