Ahlen, 23.01.2010
Gaybi Köyü Ve Ulaşım   ( Motorcu Ahmet )
 
Gaybi Köyü olarak ulşım yönüyle de şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Dolmuşculuk ve otobüs denilince benim aklıma Motorcu Ahmet gelir. Kısaca motorcular olarak anılır.
 
Ulaşım, bir ülke kalkınmasında motor görevini üstlenir. Bunu Almanya’ya geldikten sonra yaşayarak daha da iyi anladım. Devletin temel görevlerinden birisidir. Almanlar bu sorunu taa İkinci Dünya Savaşından önce çözmüşler, gelişimlerinde önemli bir faktördür. Karayolu derken sadece otoyollar değil, buna parelel olarak demiryollarını geliştirmişler, hava ve denizyollarını da.
 
Ülkemiz genelindeki ulaşım bölgelere göre farklılıklar gösterir, bunu herkes bilir ve kabul eder. Ben İç Anadolu Bölgesinden bir olarak kendi yöremizden ve köyümüzün ulaşım durumunu anlatmak istiyorum.
 
Yeşil Ereğli’nin diğer vilayetlere olan bağlantısı hem tren yollarıyla hem de kara taşımacılığı (otobüs, kamyon , tır v.s.) olarak menmuniyet verici denebilir.
 
Köyümüze gelince, benden öncesini bilemem, benim bildiğim ve yaşadığım yıllarda, günümüzde olmak üzere şehre olan taşımacılık iyidir. Bu işin uzmanı, başlatanı Motorcu Ahmet, kısaca Motorcular demek yeterlidir. Ereğli ve civar köylerde herkesce tanınır. Benim aklımın erdiği, bir otobülerinin olduğu, gençlerce de taka olarak adlandırıldığı. Aslında taka, eski anlamından ziyade emektar olarak değerlendirilmeli. Ne kadar eski bir araba da olsa bir şekilde hep çalıştı, çalıştırıldı, insanları getirdi götürdü.
 
Bir de dolmuşları vardı ki yanılmıyorsam İstanbul plakalı idi. O yıllarda söylediklerine göre dolmuşun plakası dolmuşun kendisinden daha pahalı imiş. Zira İstanbul’dan plaka almak hem zor hem de pahalı imiş. Satın almak üzere köye geldiklerini ben biliyorum.
 
Önceki yıllarda genellikle kış günleri günde bir kez Ereğli’ye gider gelirdi. Yaz günleri ve Perşembe günleri birkaç kez gider gelirdi. Gerek köylülerimiz gerekse köye gelip gidecekler bu durumu bildiği için kendilerini ona göre ayarlardı.
 
Dolmuş ücretleri için birşey söylemem doğru olmaz ama fiyat ne olursa olsun ulaşım önemliydi.Meyve ve sebzelerin taşıma ücretleri daha önemliydi. Zira satmak üzere sandıklarla hale götürülen meyve veya sebzenin ederi ile masrafı karşılaştırılarak kar veya zarar hesap edilirdi.
 
Son yıllardaki uygulama daha da bir ideal hale geldi. Saat başı duraktan hareket eden dolmuşların hangi saatlerde nerede olcağı belli olduğu için insanların saatlerce yollarda beklemesine gerek kalmadı. İkinci iyi bir yönü, kimin dolmuşuna bineceğim veya binmeyeceğim, o darılır veya darılmaz durumları da kalmadı. Bence en güzel yönü ise, Ereğli’den kalkan dolmuş Belceağaç, Sarıca, Durlaz, Gaybi Köyü ve Dedeköyü dolaşarak insanları birbirine daha da yakınlaştırıyor, kaynaştırıyor. Karşılıklı görüş alavereleri, durumlar hakkında bilgi ediniyorlar. Bazan düşünüyorum da Antalya’da dolmuşa, otobüse biniyorum, zaman zaman bir saate yakın arabanın içinde insanlar put gibi, küsmüscesine konuşmadan gidiyorlar. Dolayısıyla insanlar her yönüyle daha da anonimleşiyorlar.
 
Dolmuşculuk ve Gaybi Köyü denince Motorcu Ahmet anımsandan geçilmez. Allah rahmet eylesin .
Mustafa Dumlu

Please publish modules in offcanvas position.