Ahlen, 01.08.2009

Büyüklük……………

 

„ Büyüklük Allah’a yaraşır, Allah’a mahsustur.“

İstisnasız herkes bu sözü söyler, sözde kabul de eder, uygulamada, günlük yaşantımızda bilimiyorum ama büyüklenmiyen ne kadardır.

 

-Sülaleni satın alırım.

-Kaç paralık adamsın ?

-Topunuz gelin.

-Çık lan dışarı.

-Atın şunu içeri.

-Kalk lan oradan.

-Sen buraya layık değilsin.

-Bu evlerde sen oturamazsın.

-Aç köpek.

 

Bu ve sözlerin benzerlerini gündelik duymaya alıştık artık, kulağa normal geliyor.Bir kere insanların büyüklenmeye hakkı yoktur, çünkü hepimiz insanız. Bunun kanunlarda da yer almasına da gerek yok, insan olarak bunun idrakı içinde olmak zorundayız.Yüzde doksan dokuzu müslüman olan ülkemizde inancımız da bizi temelden bağlıyor.Ama büyüklenmeden de sanki yaşayamıyoruz.

 

İnsan neden büyüklenme gereksinimi duyar.Futbol maçları hariç televizyonlarda yetmiş-yetmiş beş milyon insandan cüzi bir bir sayıyı gündelik görmeye o kadar şartlanarak alıştık ki, o insanları belli bir müddet televizyonlarda göremeyince eksikliğini duymaya, hissetmeye başlarız.İnsanın övünmeye ihtiyacı var mıdır ? Çocukları burada ayrı görmek zorundayız, çünkü günlük olarak onları övmek, takdir etmek onların psikolojik gelişimini pozitif olarak etkileyecektir, hatta her eksiğini de görmeyerek gelişimine katkıda bulunmalıyız.

Sözkonusu olan yetişkinlerin övünme ihtiyacının olup olmadığı.

 

Binlerce insan bir kez televizyonda görünebilmek için nelere razı olmaz ki ? Benim garipsediğim, görmeye şartlanarak alışmış olan alt tabaka kesimi baktıkça, gördükçe ; görünmeye alışanlar da iyice büyütülüyor.Arasıra televizyonlar alt tabakadan garibanları göstererek güya onlara değer veriyormuş gibi bir izlenim vererek insanların dikkatini çekmiş oluyor.Herşeyin tabiisinin kaliteli olduğu şüphesiz.

 

Ülkeye hizmete veren binlerce bilim adamları, akademisyenler, insanların karınlarını doyuran çiftçiler, değerli öğretmenler, öğretim görevlileri ve daha nicelerini pek görmeye alışık değiliz.Eğer bir eksiklikleri, görülmeye değer insani hataları olursa, o zaman görebilme olanağı doğar. Temsilde hata olmaz, hiç kimseyi incitmek amacım değil ama yazmadan edemiyeceğim, bir söz vardır : Köpek insanı ısırırsa normal bir haber olur bakar, belki de okur geçeriz. Ama insan köpeği ısırırsa sansasyon haber olur.

 

Babanın çocuklarını hor görmesi, öğretmenin öğrencilerini küçümsemesi, doktorun hastalarını hor görmesi, müdürün öğretmenleri incitmesi, bakanın müsteşarlarına büyüklenmesi, başbakanın vatandaşa, bakanlarına büyüklenmesi, komutanın askerlerine büyüklenmesi, daha niceleri, saymakla bitmez.

 

İnsanlar birbirine sevecen yaklaşsa ne kaybeder, sevgi dolu olsa ne kaybeder, yaptığı işlerle övünmek yerine alçakgönüllü olsa daha büyük olmaz mı o insan, sinir ve stres toplumu, patlamaya hazır bir toplum yerine sakin, bibirinin hakkına saygı gösteren bir toplum olsak daha rahat yaşamaz mıyız ? Düşünün bir kere, bir düğün salonu ve herkes bir an önce dışarı çıkmak istiyor, birbirimizi sıkıştırmadan öteye gidemeyiz.Halbuki sakin sakin yavaş ama sürekli çkılmış olsa daha çabuk herkes dışarı rahatlıkla çıkabilecektir. Aslında ülkemizde okumuşluk, akademisyen az değil, benim bilişim, görüp yaşadığım maalesef okumuşlarımız da önceliği kendinde görüyor. Bütün bunların nedeni acaba bir gurur meselesi mi ?

 

Saygı demişken izinlerimde Antalya’de bir-bir buçuk ay yıllık izinlerimde kalıyorum.Dolmuş veya belediye halk otobüslerine binmeyi severim, binmek zorundayım da.Yaşlı insanlara ve bayanlara çoğunluk yer verilmiyor, ayakta gidiyorlar.1976-78 yılları arasında akademiye devam ettiğim yıllarda Ankara’da otobüslere çok binerdim ve o zamanlar gerçekten bayan veya yaşlılara yer verilirdi.

 

Sonuç olarak, büyüklük benim nazarımda kabul görmez.Sadece insanların görev alanları gereği sorumlulukları büyük olabilir, onun karşılığını da zaten ücret olarak alıyor.Herkes büyüktür, her insanın bir becerisi vardır, benim yaptığımı, sen-senin yaptığını ben veya başkaları yapamaz.

 

Dünyada ne varsa herşeyin bir değeri vardır, yeter ki taşlar yerli yerince otursun.Hepimizin tiksindiği insan ve hayvan atıkları en değerli bir gübredir. Onun yerine yıllarca kimyasal gübreleri kullana kullana toprağı bile çürüttük.

 

 

Mustafa Dumlu

Please publish modules in offcanvas position.