Ahlen, 10.Kasım 2009
 On  Kasim
 
Yıl 1938, yıl 2009
Tam yetmiş bir sene geçmiş aradan aramızdan ayrılalı,
Mustafa,
Mustafa Kemal,
Mustafa Kemal Atatürk,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
 
Yalnız değildi, kendi gibi vatanını seven arkadaşlarını bir araya getirerek büyük tehlikeleri göz önüne aldı, Türklerin gelmiş-geçmiş tarihlerinin son sayfasını destanlarla yazdı. O günleri yaşayan bütün silah arkadaşları, halk temsilcileri, ki hiçbir şekilde etnik ve dini kimliğine bakılmamaksızın bir araya gelebilen, gelebilme ortamını temin eden Mustafa kemal bugünü yaşasaydı nasıl bir değerlendirme yaparlardı veya biz bu günün sözümona modern ve çok bilenleri onları nesıl yargılardık, nelerle itham ederdik.
 
Günümüz Türkiyesi, milyonların can verdiği bugünkü Türkiyemiz, milyonlarca adsızların hiç bir menfaat düşünmemeksizin bedenlerini kurşunlara bile bile hedef edenler, yedisinden yetmişine, dinlisinden dinsizine kadar bu toprak için toprak olanlar, kemikleri daha yok olmamış ama kemikleri sızlayan şehitler…………!!!!!!!!!!!!??????????
 
Biliyormusunuz ki biz sizin üzerinizden politika yapıyoruz, kimimiz sizleri kötü olarak niteliyoruz, dinsizlerdi diyoruz, büyük çoğunluğumuz da minnetle anıyoruz. Ama şunu bilin ki bizler, sizlerin kanıyla bize bıraktığınız bu kutsal topraklarda boğuşuyoruz, sel önünden kütük kapmaya çalışıyoruz, sözümona kalemi kuvvetli yazarlar, çizerler kalemlerin güçlerini ve kendi bütün enerjilerini senin bıraktığın eserleri, devrimleri yoketmek için vargüçleriyle yazıyorlar, çiziyorlar.
 
Dünyada bir örneği yokki kendi halkı, halkının kurtuluşu için bütün ömrünü harcayan bir liderini kötülesin. Dünyada birçok azgelişmiş ülke kurtuluş savaşlarını verirken Mustafa Kemal’i örnek almışken ; başta emperyalist devletler olmak üzere içimizden toplumun bazı kesimleri de birlikte çalışarak seni ve ideallerini yoketmeye çalışıyorlar.
 
Batılılar sana karşıdır, çünkü sen emperyalizme boyun eğmemişsin, araplar sevmez, çünkü sen krallığa karşı çıkmışsın, arap alfabesi yerine dünyada geçerli olan latin alfabesini getirmişsin. Sen zülme karşı durmuşsun çünkü. Ne yazık ki senin arkandan beddua edenler senin kurduğun bu ülkede, cumhuriyetin olanaklarını kullanarak nimetlerinden istifade ederek ve kendileri bu ülkeye bir eser bırakmamışken veryansın ediyorlar. Diyalek ve Tarihi Materyalist felsefeye göre : „ Doğada herşey, insanlar buna dahil, karşıtlarını beraberinde getirir.“  Evet, sen de bu cumhuriyeti kurarken karşıtların hazır bekliyorlarmış.
 
Öbür tarafta, dinimiz islamiyete göre, ölmüş birinin ardından ileri-geri konuşmak günahtır, hatta haksız yere konuşanlar ölen rahmetlinin günahını üstleniyorlar, varsınlar gaybetinde ileri geri konuşsunlar ki senin günahlarını zimmetine geçirsinler.
 
Dünyada dört dörtlük hiçbirşey yok, mükemmeliyat yok, mutlak değer yok. Mustafa Kemal olarak, bir insan olarak herkeste olduğu gibi senin de eksikliğin olabilir, ama insanlar var ki daha senin yaptığı iyi şeyleri görmeden eksik arıyorlar, problem burada. Bu düşüncemi şöyle de ifade edebilirim ; bir insan, o insan ki kötü kabul edilmek isteniyor, o insan namaz da kılsa inanmazlar, ne yaparsa yapsın, dışlanmaya mahkumdur. Oysa bu dünyada varolan her şeyin, her varlığın bir değeri vardır, analiz yaparken iyiyi-kötüyü iyi ayırt etmek gerekiyor. Nasıl ki biz makinede sütü kaymağından çekerek ayırt ettiğimiz gibi. (Sağılan sütler süt makinesinde çekilerek sütü kaymağından ayrılır.)
 
Bugün On Kasım, bence Atatürk’ü anma günü, bir insanı öldümünden sonra anmak güzel bir anlayıştır, saygıdır, sevgidir, sonuçta zaten anmakla kaybadecek bir şeyi de yok, kötü düşünce insanın ruhunu da körletir.
 
Ben minnet ve şükranla anıyorum Mustafa Kemal’i.
Toprağı bol, yattığı cennet mekanı olsun.
Mustafa Dumlu

Please publish modules in offcanvas position.