Ahlen, 01.04. 2010
Dostlar, Dostluklar, Verilen Sözler, Sanal Sevgi Dünyası
Her insan gibi ben de sevgiyi aile ocağından aldım, o temel üzerinden insanlara olan sevgim ve saygım gelişti diyebilirim.
Hiçbir yol dümdüz devam edip gitmez, hiçbir sevgi ve saygı da sorunsuz devam edip gidemez. Tabiatın kendisi de zaten bize bunu yaşatmıyor mu ? İster biz insanlar bunu görelim-görmemezlikten gelelim, farketmek isteyelim veya bilinçli olarak görmemeye çalışalım ; bu olguyu yaşıyoruz. Kabul etsek de etmesek de dünya dönüyor……..
Bir terazinin kefesine sevgiyi, dostluğu ve öbür kefesine de kini, düşmanlıkları koyalım ; bana göre ilk bakışta ağır basan tarafı kin dolu düşüncelerin olduğu kefe olur ama etkinlik olarak mutlaka sevgi dolu kefe her daim ağırlığını ve etkinliğini ilelebet gösterecektir, yaşatacaktır. Zaten insan psikolojisi de olumsuzlukları öncelikle görmeye meyillidir. Kalıcı olanı ise sevgi bağı ile, dürüstlükle, ikna yoluyla kabu edilenidir.
Her insanın, her ailenin-kabilelerin. Ülkelerin dostlukları mutlaka vardır. Ancak herşeyde bir sınır olduğu gibi bu konuda da bir sınır vardır. Kim kimle nereye kadar gider, arkadaşılık-dostluklar nereye kadar devam eder ? Kiminle nereye kadar yolculuk yapılır bunu öyle veya böyle bir şekilde yaşıyoruz. Burada etkenler çoğuldur, maddiyat, çevre, tanınmışlık vesaire…………
İnsan karakterleri vardır, olaylar-yaşanmışlıklar karşısında hemen olan o önyargılarını ortaya koyarak karara varıverirler ; karakterler vardır bir kaya gibi, karşısındaki herkim olursa olsun gerçeği-doğruyu söylemeden rahat edemez. Bu türden tanınmış insanlar toplum üzerinde kalıcı olumlu izler bırakırlar ve toplumda, gönüllerde yaşamaya devam ederler. Örnekleri herkesce malum.
Tekniğin zirvesini yaşadığımız günümüzde teknikle beraber sunni yiyecekler, sanal alemler-yaşamlar her alanda yaşanan günlüklerimiz oldu. Burada altını çizerek belirtmeliyim ki teknik, insanların arasındaki ilişkileri olumsuz etkiledi demek yanlış olur, tam tersine olarak teknik insanların birbirlerine daha yakın olmalarını sağlar. Kullanma, amacına göre olumlu da olumsuz da etkiler.
Biz sade vatandaşlar olarak aramızda sade ve samimi ilişkileri göz önünde tutarak yaşarız, daha doğrusu çoğunluğumuz yaşar. Şuda bir gerçektir ki eş-dost-akraba ve tanıdıklar arasında zaman zaman kırgınlıklar, küslükler yaşanabiliniyor. Herkes tabii olarak kendini haklı görerek çevresini de menfii etkilemeye çalışıyor. Buraki soru ve sorun benim için ; bir insan ne kadar kimseden etkilenmemeksizin gerçeği karşısındakine söyleyebiliyor ? Şu da var tabii : „Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar…“
Hepimiz günlük olarak yaşamıyor muyuz birisi hakında hüküm verirken :
- Bırak yahu, o da adam mı ?
- İşe yaramaz, boşver,
Bu örnekleri sayısız olarak çoğaltabiliriz.
Mustafa Dumlu