Ahlen, 06.09.2009
Bir İnsanın Söylediği Sözler Ne Zaman Değer Kazanır ?
Aslında soruları farklı sormak ve sıralamak gerekir. İnsanların neyine değer verilir ?
Bir tarafta genç ve güzel bir bayan, öbür tarafta gayet yaşlı, cildi buruşmuş bir kadın.İlgiyi elbette genç olanı çeker, büyük bir ihtimalle yaşlı bayandan uzak durulmaya bakılır.Buradaki kıstas, bayanın kişiliği, karakteri ve dürüstlüğü dikkate alınmaz.Güzellik ön planda tutularak ilgisini kazanmaya bakar büyük bir ihtimalle.
Veya hasta bir insan, gayet de yaşlı, hatta dilencidir.Sadece acır ve bakar geçeriz.İlgenmek pek düşünülmez.Yanısıra pek tanınmış bir politikacının oğlu olsa belki elimizdekini de ona veririz.Hatta herkes merakla ağzından dökülecek kelimeleri bekler, içeriği hiç de önemli değildir, önemli olan ne söylediği değil kimin söylediğidir.Allah’tan dini konularda böyle bir şey söz konusu değil, buna karşın her önüne gelen dini konularda yetkin olmamasına karşın halk arasında yok şu günah, yok bu günah, şunu yapamazsın, bunu yapamazsın, olur olmaz her konuda fetva vermeye kalkışır, diyemez ki „yahu ben bu konuda yetkin değilim, bilen kuruluşumuzdan (Diyanet İşleri Başkanlığı) sağlıklı ve doğru bilgi alabiliriz.“ İlle kendi fetva verecek ki bilgiçliği onaylansın.
Medya bu konuda elbette ön sıralarda. Öyle bir haberler veriyor, yazıyor ki insanlar da öylesine öyle haberlerin takipçisi ki, insanların işi gücü yok mavra türünden söylenti-haberlerle meşgul olsun.
Çok mu önemli filan ünlülülerin filan yerde düğün yapmaları, balayı yapmaları.
Çok mu önemli tanınmış birinin tuvalete gitmesi.
Çok mu önemli sevilen bir sanatçının bir başkasıyla flört yapması.
Yani ne kadar tanınmış ünlü var ise onların her yaptığı, her söylediği, her hareketi önem kazanıyor, kazandırılıyor.Onlara verdiği değeri kendine vermez veya anasına-babasına vermez. Toplum için ne önemlidir, kendisini ilgilendiren iş hayatı, halk için yapılan kanunlar, düzenlemeler, huzuru, benzerleri.Daha doğru olananı, kamuoyu kendini oyalayacak konularla ilgilenmeyecek ki asıl konular, asıl kamuoyunu ilgilendirmesi gereken sorunlar sümen altı olmasın.
Sonuç olarak, değeri olan her söz, eylem değerini bulmalı.Bunu kimin söylediği önemli olmamalı.Yani aynı içerikli sözü sevdiğin biri söylerse „bu doğru“ , sevmediğin biri söylerse
„bu yanlıştır“ anlayışını terk etmek gerekir.
Mustafa Dumlu