Ahlen, 04.03.2009
Yüksek Teknoloji –Tüketim-Az Gelişmişlik
Canlıların en gelişmişi insanoğlu ……………………..
Sermaye hakimiyetinin hükümlerinin sürdügü günümüz dünyasındaki insani değerlerin ,gelenek ve göreneklerin ülkemizde, acıyla,üzüntüyle günbegün yittiğini hep beraber yaşıyoruz.Benim ev doktorumun çok güzel bir sözü : „insan,içi duygu-düşünce ve hissiyatı ile doldurulmuş et ve kemikten oluşmuş bir canlı yaratıktır. Gerçi bu sözü bilmeyen yoktur,ama bilinçli olarak üzerinde biraz filozofi olarak düşünecek olursak değer yargılarımızda bazı değişikler olabilecek diye düşünüyorum.
Bunun teknoloji ve tüketim ile ne ilişkisi var diye düşünülebilinir.Biz insanlar,doğuştan itibaren gensel olarak başta ana-babalarımızdan olmak üzere soyumuzdan bize intikal eden olumlu veya olumsuz özelliklerimiz vardır.Buna örnek olarak,bazı hastalıklar,karakter yapımız ve benzerleri.Eğitim yolu ile insanların karakter yapısı işlenebilir,tıbben birçok hastalıkların tedavisi mümkün olduğuna hepimiz şahidiz.Belirtmiş olduğum bu durumlar herkesce malum diye düşünüyorum.Benim kendi kendime yapmak istediğim söyleşi biraz farklı…..
Yüksek teknoloji, kapitalist sisteminde üretim için kullanılan bir araçtır.Üretim ve tüketim her zaman vardır,devam da edecektir.Benim üzerinde düşündüğüm,rahatsız olduğum,insanlarımızın bilinçli olarak sürekli tüketime yönlendirilmesi.O durumua getirildik ki üretmediğinizi tüketeceksiniz.Yani her konu ve alanda sürekli tüketim,sürekli tüketim,bu düşünüş tarzı toplum içinde o kadar yaygın hale geldi ki kafa yapıları,beyin sadece tüketsin tüketsin.Aşırı,anormal bir şekilde tüketmeye alıştırılmış insanlardaki insani değerler,gelenek ve görenekler tamamen yozlaşmaya başlamıştır,sonu nereye varır……………..
Hele son senelerin modası haline gelen yardım adı altında insanlar muhtaç hale getiriliyor,sonuç olarak sürekli bir yardım bekleme konumu ortaya çıkıyor.Zaten bütün toplumu tarayıp gerçekten muhtaç durumunda olan insanlarla,yardım alan insanları oranlayacak olursak bambaşka bir tablo ile karşılaşacağımızdan eminim.
Toplum halinde seyrettiğimiz diziler,sanki bütün insanlar öyle yerlerde oturuyormuş gibicesine bir duyguya kapılıyor insanlar.Bu duygular içerisinde erişilmesi imkansız olan istek ve arzularının esiri olarak kendine has olan öz benliklerinden uzaklaşıyor,akabinde de hem mutsuz bir yaşama sürükleniyor,hem de olumsuz yönleriyle kendini gösteriyor.
Elbette her şeyin en güzeli insanlara layık,sonuçta teknoloji de insanlar içindir.Yaşam standartı yüksek olan insanlar neye layık ise,anadolunun en ücra köşesinde yaşam mücadelesi veren insanlar da aynı şeylere layıktır.Ne yazıkki toplum olarak paylaşım o kadar dengesiz ki insanlar sürekli olarak şitresli bir yaşam sürdürüyor.
Ne yazık ki haksız paylaşımı idare edenler toplum içinde,yönlendirenler toplumun en saygın insaları konumundalar,yine ne yazık ki onlara alkış tutanlar aynı zamanda kendi sosyal konumunu her alkışı ile biraz daha aşağı çekerler,ama farkına varamazlar.
Toplumun ideal barışı toplumun adaletli paylaşımı ile doğru orantılıdır.
Mustafa Dumlu